Santralistanbul’un gündemi: Kamusal alanda sanat




Nihan Ozan

nozan@medyakronik.com

Sanatı her yerde icra edebilmenin en çarpıcı egzersizi kamusal alanda yapılanı. Bir okulun bahçesi, bir müzenin arka kapısı ya da bir hastanenin çatısı… Santralistanbul bahsedilen örnekleri gerçekleştirmiş pek çok uluslararası sanat aktörünü bir araya getirdi. “Kamusal Alan ve Güncel Sanat Pratikleri” Santralistanbul ve AB Kültür 2000 Programı çerçevesinde yürütüldü. Proje lideri konumundaki Santralistanbul’un ortakları Finlandiya, Yunanistan ve Fransa’dan sanat, kültür ve eğitim kurumları oldu.
Kamusal alanın demokratikleşmesinde, revize edilmesinde sanatın azımsanmayacak faydaları olacağının vurgulandığı etkinliklerde, bu konuda çalışan farklı ülkelerden sanatçı, yazar, sanat tarihçisi ve kuramcı bir araya geldi.
Konu; panel, sanatçı sunumu, doküman sergisi ve kitap şeklinde çeşitli ürün ve etkinliklerle sanatseverlere sunuldu. Projenin ilk ayağı olan “Sanatçı Konuşmaları”, Maria Papadimitriou ve Jean-Robert Franco’yu misafir etti. Yunanlı sanatçı Papadimitriou, Romanlar ile birlikte yürüttüğü TAMA’yı tanıtıp tartışmaya açtı. Fransız sanatçı Jean-Robert Franco ise farklı sanatçıları davet edip, kamusal alanda gerçekleştirdiği çalışmaları tanıtarak bu alanların yeniden tanımlanması üzerine konuştu.
10. İstanbul Bienali’nin küratörü Hou Hanru, Bik Van der Pol, Superflex, Socrates Stratis, Jörgen Svensson’un konuşmacı olduğu “Kamusal Alanda Sanat ve Müzakere” başlıklı ilk panelde ise, sanatta yerel kimlikten, işbirliğinden ve katılımcılıktan bahsedildi. Sanatçılar ise ülkelerinde gerçekleştirdikleri kamusal alan sanat faaliyetlerini sundu.

Türkiye’de ilk

Santralistanbul Uluslararası Projeler Direktörü Asu Akso, projenin Türkiye’nin sanat alanındaki “ilk”lerinden biri olduğunu özellikle vurguluyor. Çünkü “Kamusal Alan ve Güncel Sanat Pratikleri”, Türkiye’nin çok ortaklı sanat etkinliklerinde liderlik yaptığı ilk çalışmalardan biri. Aksoy, projenin çıkış noktalarından birinin, hatta en önemlisinin Santralistanbul’un kendisinin de açmaya çalıştığı tartışmaları araştırmak olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Bugün güncel sanatın tartıştığı konuların en önemlilerinden biri olan sanatın kamuyla nasıl ilişki kurduğu, yeni kamuları nasıl yarattığı, sosyal konularla sanatın, sanatçının yeni sanat pratiklerinin nasıl bağlantı kurduğu, sosyal meseleleri yeni şekilde nasıl anlatmaya çalıştığı gibi bir gündemden hareket ettik.”
Bu hareketin temelinde Santralistanbul’un kendisini İstanbul’un kültür-sanat ortamında bir “kamusal alan” olarak kurgulamış olması yatıyor. Aksoy ayrıca uluslararası isim yapmış ve alanında başarılı sanatçıların çalışmalarını kendi ağızlarından dinlemenin, sanatçılarla konuşmanın ve tartışmanın Türkiye’deki sanat ortamına ışık tutacağını ifade ediyor.