İstanbul’un papağanları nereden geliyor nasıl yaşıyor?

Son bir kaç yıldır İstanbul’un parkları ve bahçeleri Afrika’dan gelen konukları ağırlıyor. Tropikal bölgelere özgü papağanlar, insan eliyle getirildikleri İstanbul’un koşullarına uyum sağlayarak büyük koloniler haline geldi ve neredeyse kentin yerli kuşları arasında sayılmaya başlandı.

Papağan nüfusunun yoğun olduğu yerlerden biri de İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin Santralistanbul Kampüsü. Santralistanbul’un ekosisteminin bir parçası haline gelen bu yeşil kuşların buralara nasıl geldiğini, nasıl hayatta kaldıklarını, nasıl ürediklerini ve kolonileştiklerini, nasıl beslendiklerini Ekolog ve Kuş Gözlemcisi Kerem Ali Boyla ile konuştuk.

 

8 Mart kutlamasına saldırı


İstanbul Bilgi Üniversitesi Santralistanbul Kampüsü’nde bugün saat 13:30 civarında içlerinde Bilgi, Haliç ve Ticaret Üniversitesi öğrencilerinin de yer aldığı bir grup, 8 Mart kutlaması için stand açan kadın öğrencilere saldırdı. Grubun Santralistanbul’un tarihi kapısındaki turnikelerin üzerinden atlayarak okula girdiği belirtiliyor.

İrem Esmer (Fotoğraf: twitter/@yeryuzukadinlar)

Bir kısmının yüzü maskeli ve siyah kasketli olduğu belirtilen 10-15 kişilik grup içinden 7 saldırgan üniversite güvenlik görevlileri ve öğrenciler tarafından yakalanarak güvenlik güçlerine teslim edildi. Olayın ardından Alibeyköy Karakolu’na götürülen saldırganların burada ifadesi alındı. 14 bilgi öğrencisinin şikayetçi olduğu olayda 3 ügvenlik görevlisi tanık olarak ifade verdi. Kurum avukatları Bilgi Üniversitesi adına da ayrıca şikayette bulundu. Saldırganların karakoldaki ilk ifadelerinde 8 Mart için kurulan masada PKK propagandası yapıldığını ileri sürerek şikayetçi oldukları belirtildi

Saldırıya uğrayan ve olaya tanık olan öğrencilerin ifadelerine göre saldırgan grup 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için kurulan masada oturan, dans eden ve halay çeken kız öğrencilere tekbir getirerek ve “Hepiniz teröristsiniz” diyerek saldırdı. Saldırganların öğrencilere sandalyelerle vurduğu ve içlerinde en az birinin bıçakla saldırdığı yine olayın tanığı olan öğrenciler tarafından çok net bir şekilde ifade ediliyor.

Olaya müdahale eden okulun güvenlik görevlileri ve saldırganlar arasında da arbede çıktı. Olay sırasında saldırganların darp ettiği İrem Esmer adlı öğrencinin kaşı açıldı ve okul revirinde müdahale edildikten sonra tedavisi Okmeydanı Eğitim Hastaesi’nde devam etti.

Olaydan sonra bahçede toplanan öğrenciler, saldırganlar arasında yer alan Bilgi öğrencilerinin okuldan atılmasını talep ederken Rektör Ege Yazgan olayla ilgili soruşturmanın başlatıldığını ve gereken her türlü önlemin alınacağını söyledi.

Olayın ardından İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörlüğü, yaptığı yazılı açıklamada yakalanan saldırganların emniyet güçlerine teslim edildiğini teyit ederek olayla ilgili tüm kayıt, fotoğraf ve görüntülerin de yine Emniyet’e iletildiğini ifade etti:

Saldırıyla ilgili ifade verenh Bilgi öğrencileri Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılmak üzere hareket etti. (Fotoğraf: @bilgikadin2015)

“Konu derhal emniyet güçlerine iletilmiş ve kampüsümüze intikal etmelerinin ardından tespit edilip yakalanan 6 saldırgan emniyet güçlerine teslim edilmiştir. Saldırı sırasında kaydedilen bütün kamera görüntüleri, tanık ifadeleri ve diğer deliller de emniyet güçlerine verilmiştir. Üniversitemiz tüm saldırganlar hakkında savcılığa ilgili başvuruyu yapmak üzere gerekli süreci başlatmış olup, saldırganlar arasında yer alan İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencileri hakkında ayrıca disiplin soruşturması açmıştır.”

Olaydan sonra Alibeyköy Karakolu’na giderek şikayette bulunan ve ifade veren Bilgi Öğrencileri ifadelerinin tamamlanmasının ardından Feminist Gece Yürüyüşü’ne katılacaklarını belirterek  karakoldan ayrıldı.

 

Ön yargıları ortadan kaldıran “Yaşayan Kütüphane”

Avrupa Genç Hukukçular Derneği İstanbul (The European Law Students’ Association-ELSA) tarafından ELSA Day kapsamında düzenlenen Yaşayan Kütüphane etkinliği 30 Kasım’da 2 oturum şeklinde yeniden Santralİstanbul Etkinlik Çadırı’nda gerçekleşti.

Çok dilli ortam okulda çocuğu zorlayan bir unsur

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (Seçbir) konuşmaları kapsamında Dilara Koçbaş, Tarlabaşı örneğinden yola çıkarak çokdillilik bağlamında okuryazarlık pratiklerini paylaştı.