Boğaziçi Üniversitesi hayvan barınağı neden yıkıldı?

İstanbul Rumeli Hisarı’ndaki Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesinde 22 yıldır öğrenciler ve gönüllüler tarafından idare edilirken 26 Mart’ta haber vermeksizin yıkılan ve yerleşke içinde daha küçük bir alana kurulan hayvan barınağının (BUPaws) okuldan tamamen atılmak istendiği iddia ediliyor.

diken.com.tr‘de yayınlanan habere göre, yeni barınağın civardaki konut sakinlerinin şikayet etmesi durumunda barınağın tekrar yerinden edinmesine ve üniversiteden atılmasına yol açabilir.

Okul sınırları içerisinde yer alan ve gönüllüler tarafından idare edilen barınağın bir başka yere taşınması için gönüllüler ve üniversite yönetimi bir yıldır görüşmeler yürütüyordu. Görüşmelerin üniversite yönetimince kesilmesinin ardından barınak, 26 Mart’ta haber vermeksizin yıkıldı. Gönüllülere şiddet uygulandı ve iki öğrenci gözaltına alındı.

HaberVs, şiddete maruz kalan öğrencilerden Korkut Kaşga, Kıvanç Kayar ve gönüllülerden Suzanna Woods ile görüştü. Yıkılan eski barınağı ve eski barınağın yaklaşık beşte biri büyüklüğündeki yeni barınağı görüntüledi.

Barınakta 70 kadar yaşlı ve hasta köpeğin bakımı yapılıyordu. İki köpek taşınma sürecinde öldü. Boğaziçi Üniversitesi Beşiktaş ve Sarıyer ilçeleri sınırında yer alıyordu ancak her iki belediye de köpeklerin taşınmasını üstlenmedi. Bunun üzerinde, bölgeyle ilgisi olayan Üsküdar Belediyesi ekipleri taşınmayı üstlendi. Yıkımın ardından gönüllüler, kritik durumdaki 10 köpeği dışarıdaki bir pansiyona yerleştirdi.

Gönüllülerin barınağa girişine hâlâ izin verilmiyor. Barınağın gönüllü koordinatörü Defne Arsoy’un, Boğaziçi Üniversitesi mezun kartı da iptal edilerek okula girişi yasaklandı.

Boğaziçi’nde imar sesleri

Çok değerli Boğaziçi Üniversitesi yerleşkesinin imara açılması tartışmaları, Prof. Dr. Melih Bulu‘nun Cumhurbaşkanı kararıyla 2 Ocak 2021‘de rektörlüğe atanmasından itibaren hız kazanmış görünüyor. Bulu’dan önce de Prof. Dr. Mehmed Özkan, seçimde oyların yüzde 86’sını alan ancak rektörlük seçimlerinde aday olmayan Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu yerine göreve atanmıştı.

Boğaziçi Üniversitesi’nin de yer aldığı alanın koruma (doğal SİT) statüsünü değiştiren karar, 7 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Bu kararla üniversite arazisinin 217 bin metrekarelik alanı ‘sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı’, 205 bin metrekarelik alanı da ‘nitelikli doğal koruma alanı’ olarak tescillenmişti.

Boğaziçi’nde yapılaşma riski taşıyan işlemin durdurulması için üniversite akademisyenleri ve mezunlar, Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) ve Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi dava açmıştı.

İdare Mahkemesi, geçtiğimiz ay içerisinde BÜMED ve akademisyenlerin, üniversitenin yapılaşmaya açılması tehdidine karşı ayrı ayrı açtığı davaları karara bağlayarak arazinin koruma derecesinin düşürülmesini “bilime ayrıkı” buldu ve iptal etti.

Barınak neden yıkıldı?

Boğaziçi Üniversitesi’nin 26 Mart’taki yıkım öncesinde, 16 Mart’ta yayınladığı açıklamaya göre taşınmanın gerekçesi “Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararına uygun olarak barınağın, İstanbul’un fethinde hayatını kaybeden ilk askerlerin şehitliğinin bulunduğu Fethi Şehitlik Dergahı’na yakınlığı” idi.

diken.com.tr‘ye göre ise barınağın taşıdığı yer, okula şartlı bağışlanmış bir yer; bağış yapanın şikayetiyle yeniden tahliye edilme ihtimali bulunuyor. Diken aynı haberde, bağış yapan kişinin hukuki süreci başlattığını da iddia ediyor.

Aynı haberde, barınağın taşındığı alana komşu konutlarda oturanların barınaktan şikâyetçi olduğu ve bu rahatsızlıktlarını da üniversite yönetimine ilettikleri  söyleniyor. Habere göre, şikâyet edenlere “biraz sabretmelerini” söyleyen yönetim “tüm köpeklerin yakında gideceğini” söylüyor. Taşınma kararının, barınağı idare eden derneğe ait olduğunu söyleyerek konut sakinlerini barınak gönüllülerine yönlendiriyor.

 

 

 

Evcil hayvanlar ve koronavirüs

HaberVs Soruyor programının konuğu Veteriner Hekim Beril Günşen Dedecanoğlu, koronavirüs ailesine mensup virüslerin hayvanlara da bulaşabildiğini ancak Covid-19’un hayvanlarda görülen bir tür olmadığını belirtiyor:

“Biz veteriner hekimler, hayvanlarda hastalık oluşturan koronavirüslerle yıllardır iç içeyiz. Ancak ne hayvanlardan bize, ne de bizlerden hayvanlara bulaştığı ispatlanmış değil.”

Veteriner Dedecanoğlu’na göre hayvanlarda bulunan koronavirüs türleri, Covid-19’dan farklı ve insanlardaki gibi solunum güçlüğü, ateş gibi belirtilere neden olmuyor.

Dedecanoğlu, bu dönem içerisinde evdeki hayvanlarımızı dışarı çıkardığımızda çok dikkatli olmamız gerektiğinin altını çiziyor. Veteriner hekim, giysilerimiz virüs taşıyabileceği gibi, hayvanların da tüyleriyle virüs taşıyabileceğini söylüyor. Hayvanların alkol içermeyen, onların derisine uygun şampuanlarla dezenfekte edebileceğini söylüyor.

Evcil hayvan sahipleri için bu dönemin fırsat olduğunu düşünen Dedecanoğlu, patili dostları daha yakından tanımak için bu sürecin çok iyi kullanabileceğini öneriyor: “İnsanlarda olduğu gibi hayvanlarda da stres bağışıklık sistemini etkiliyor, onları mümkün olduğu kadar stresten uzak tutarak bağışıklık sistemlerini güçlü tutabiliriz.”

Dedecanoğlu’na göre yine bu dönemde vitaminlerle evcil hayvanlarımızın bağışıklık sistemine takviye yapabiliriz. Kedi ve köpeklerin senelik aşılarının ise en fazla bir aya kadar ertelenebileceğini ifade ediyor.

Haliç’te yunus esareti devam ediyor

Eski Başkan Kadir Topbaş’ın 2013’te kapatılacağını söylediği Haliç’teki yunus gösteri merkezi, faaliyetine İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin adını kullanarak devam ediyor. Sözleşmenin Ekrem İmamoğlu döneminden önce yapıldığını belirten İBB ise konuyu takip ettiklerini söylüyor.

‘Fayton lobisinin önüne geçilemiyor’

Türkiye Vegan Derneği Başkanı Ebru Arıman ve İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişiklikleri değerlendirdi. Arıman’a göre bazı şehirlerde olumlu adımlar atılmasına rağmen İstanbul Adalar’daki fayton lobisi kırılamıyor.