Devletin Antropolojisi

Devletin mahiyetine yönelik tartışmalar, özellikle marksist literatürün tavsamasıyla beraber yeniden alevlenmeye başladı. İktidarın yoğunlaştığı bir kollektif yönetim aygıtı, belli bir sınıfın, zümrenin çıkarlarının temsilcisi, insanların birarada yaşamak ihtiyaçlarını çekip çeviren tamamen teknik bir gereklilik, ilkel toplumlar üzerinden yapılan antropolojik çalışmalara dayanan geleneğin ve geleneksel toplumsal aktörlerin denetiminde tesis edilen bir yöneten-yönetilen ikiliğinin modern anlamda tesis … Devamını oku

Yeni Sosyal Hareketler

68’in verdiği ilhamla, bilhassa Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve 90’ların sonunda ortaya çıkan yeni toplumsal hareketler, artık enikonu egemenliğini ilan etmiş küresel kapitalizmin mağdur ettiği belli bir kimliğe indirgenemeyecek çeşitlilikteki kesimleri ifade eden bir kavram olarak literatürümüze girdi. Soğuk Savaş sonrası tek kutuplu bir dünyanın getirdiği sıkıntılar, parçalı toplumsallıklar nedeniyle ele avuca gelmez amorf bir … Devamını oku

Türk Sağının Hâlleri: Modernliğin lokomotifliğinden faşizmin moderatörlüğüne

Barış Aydınbarisaydin@gmail.comAmed Gökçenamedgokcen@yahoo.com Türkiye’de gerek milli kimliğin kuruluş süreci olsun gerek sonrasında milliyetçi muhafazakâr düşünüşün kendini tahkim etme çabasında olsun bir hayli fantastik bir bilimkurguyu andıran aşırılıkta birtakım hikayeler dolaşıma sokulmuş ve bunlar etkisini günümüzde de kaybetmeyerek toplumsal muhayyileyi kendine tabi kılmıştır. Bu nedenle dönemin aşırılıklarını zamana özgü çocuksu bir böbürleniş olarak anlayışla karşılayıp arızileştirmek … Devamını oku

Taraf’ın sansür olmayan sansürü

Semih Saka Medyakronik’te Taraf sansür yapıyor gibi bir yazı görünce, açıkçası çok şaşırdım. Sonradan anlaşıldı tabii durum. Taraf, başına iş almamak için Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) ile karşılıklı olarak anlaşıp ilanın üstündeki imaj değiştirilmiş. MedyaKronik’teki biraz aceleye getirilmiş bir yazı gibime gelmişti zaten ilk okuduğumda. Taraf’ın açıklaması gecikmeden geldi, ben de huzura erdim. Açıkçası okuduğumda … Devamını oku

“Müzelerin zamlanacağı aylar öncesinden biliniyordu”

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müze ve ören yerlerine sezonun tam ortasında yüzde 100’le yüzde 400 arasında zam yapması, bunu da zam açıklamasının ertesi günü yürürlüğe koyması, turizm acentelerini ve tur operatörlerini kızdırdı. Acenteler ve operatörler, meslek örgütleri TÜRSAB’ın (Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği) yerden yere vururken TÜRSAB’tan bu konuda açık ve net bir açıklama gelmedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise Medyakronik Editörü Gökhan Tan’a yaptığı açıklamada zammın aylar önce belli olduğunu, zamanında önlem almayan bir kaç küçük acentenin bir bardak suda fırtına koparttığını söyledi. Zammın yılbaşında belli olduğunu, kararın TÜRSAB ve acentelerle birlikte alındığını dile getiren Günay, acentelerin maliyet artışı diye bir durumun sözkonusu olmadığını şu sözlerle dile getirdi:
“TÜRSAB yılın sonuna kadar olan bilet ihtiyacını önceki tarihlerde yaptığı toplu alımlarla karşıladı. Sadece TÜRSAB üyesi olmayan, ferdi çalışan bir kaç turizmcinin şikayeti var onun dışında hiç bir ciddi şikayet yok”

Aniden yapılan zam tartışmasıyla birlikte TÜRSAB’ın bazı acenteleri kayırarak zam öncesinde indirimli fiyattan bilet almalarını sağladığın iddiaları ayın başından itibaren turizm sektörünü karıştırmıştı. Tartışmanın alevlendiği yer ise turizmcilerin tartışma platformu olan Tursapnet adlı mail grubu olmuştu.

Kayırma iddialarının gündeme gelmesi üzerine TÜRSAB, kayırıldığı iddia edilen acentelerin 2006’dan 18 Temmuz 2008’e kadar aldıkları bilet adetlerini yayınlamış, ancak bazı turizmciler esas alımların zammın hemen öncesinde, 20-31 Temmuz arasında gerçekleştirildiğini öne sürerek bu tarihler arasında satılan bilet adetlerinin de yayınlanmasını istemişlerdi. TÜRSAB’tan şu ana kadar bununla ilgili bir açıklama gelmedi. Ancak yine aynı mail grubunda TÜRSAB’ın isteyen tüm üyelerine eski fiyattan bilet satacağını dolaylı yollardan da olsa duyurması tartışmaların şimdilik dinmesine neden oldu.


Bakan Ertuğrul Günay: “Birkaç küçük acente fırtına kopartıyor”

Medyakronik editörü Gökhan Tan’ın müze ve ören yeri zamları nedeniyle turizimcilerin zarara uğradığı ve bu nedenle birçok günlük turun iptal edildiği yönündeki iddiaları dile getirmesi üzerine Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, şu yanıtı verdi:

“Hiç bir iptal yok. Biz bu projeyi Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği ile birlikte yaptık. Sadece bakanlık ve Müzeler Genel Müdürlüğü bu projeyi yürürlüğe koymadı. Böyle bir artış yapacağımız bu yılın başından itibaren biliniyordu ve bunun tarihi de biliniyordu. Ve TÜRSAB yılın sonuna kadar olan bilet ihtiyacını önceki tarihlerde yaptığı toplu alımlarla karşıladı.

Sadece TÜRSAB üyesi olmayan, ferdi çalışan birkaç turizmcinin şikayeti var, onun dışında hiç bir ciddi şikayet yok.

Bakınız biz bu projenin öncesinde Haziran ayında Müzekart projesini ortaya koyduk. 185 müzemiz ve bine yakın örenyerimiz 20 lira karşılığında bir kartla gezilebiliyor bir yıl içinde.

Türk vatandaşları için bir kolaylık projesi ortaya koyduk. Ondan sonra döndük, yabancılar için ve Müzekart almamakta direnenler için böyle bir fiyat artırımına gittik.

Düşünebiliyor musunuz 4 Euro’ya Topkapı Sarayı veya Ayasofya gezilebilir mi? Dört yıldır hiç bir artış olmamıştı ve dünya ölçeğinde fiyatlar komik durumdaydı. Dünyada rakamlar çok daha yüksek. Lütfen kendi değerlerimizin farkına varalım.

Bazı arkadaşlar geçmişte gidip toplu bilet almamakta ısrar etmişlerse kendi önlemlerini almamışlarsa, kendi hallerini Türkiye’nin önüne fatura olarak koymaya kalkmasınlar.



Turizmciler ne dedi…

Cemal Kızıltan
(Tourismogroup başkanı ve Tursapnet adlı iletişim platformunun yöneticisi)
“Bu karar hükümetin, bakanlığın, konuyla ilgili resmi mercilerin ve meslek birliğinin birbirinden ne kadar kopuk ve bilgi paylaşımından uzak olduğunu göstermiştir. 18 Temmuz’dan sonraki bilet satışlarını yayınlasınlar diyoruz, ama yayınlamazlar. Çünkü o rakamları yayınlamaları zaten dolaylı yoldan yaptıklarını itiraf ettikleri şeyin belgesi olur.”

Abdullah Aytekin
İstanbul City Tours
“Benim sahibi olduğum İstanbul City Tours sadece müze ücretleri artışından dolayı 55 bin YTL zarar etti. Bazılarının zararı daha büyük. Kararın aslında Temmuz’da verilmesine çok sevindik fakat Temmuz’da verilen bir kararın 2009 Nisan ayında yürürlüğe girmesi gerekir. Bu kararsa bir gün sonra giriyor. Bakanlığın geri adım atmasını istiyoruz ama bu konuda umudumuz yok, geri adım atacaklarını zannetmiyoruz.”

Emre Pekin
(Pekintours)
“Dünyanın hangi uygar ve turizmle geçinen ülkesinde, yılın en yüksek sezonunun, en yüksek gününde müze fiyatlarına yüzde 100 zam yapılır ve bu zam ertesi gün yürürlüğe girer? Ve bu zamma, üyelerinin tam bir yıl öncesinden, devletine güvenerek yurtdışı firmalara fiyat verdiği acentelerine kol kanat germesi gereken meslek birliği, sayın bakanın karşısına geçip, ‘siz ne yapıyorsunuz böyle bir şey olabilir mi?’ diyeceği yerde, el altından bazı seyahat acentelerine, aman yetişin biletlerinizi şimdiden alın karlı çıkın demesi inanılır gibi değil”

Hülya İşcan
(Bora Tur)
“29.07.2008 tarihinde TÜRSAB’dan Tülay Hanım’la yaptığım telefon görüşmesinde, müze fiyatları hakkında bir duyum aldığımızı ve durumun ne olduğunu sordum.
Yanıt; bize henüz Bakanlıktan bir duyuru gelmedi, gelince sizlere duyuracağız oldu.”. Bakanlığın yaptığı beyanata göre zam kararı aylar öncesinden belliydi. Dolayısı ile TÜRSAB’ın bu durumdan haberdar olamaması pek mümkün değil.”

Onur Özer
(Mastur Genel Müdür Yardımcısı )
“Bugünden itibaren Türkiye’deki bütün ören zamlı fiyat uygulanmaya başladı. Biz bunu 2 gün önce öğrendik, bu artışı arık hiçbir yere yansıtamayız, ya zararına katlanıp gerçekleştiririz, ya da programdan çıkarırız”

Sıtkı Matar
(Novum Tour Operasyon Müdürü)
“Piyasada belgesiz ve yetkisiz yüzlerce kurum ve kişinin bile tur sattığı bir dönemde, bir yandan onlarla mücadele ederken, bir yandan da nasıl zarar etmeden turları gerçekleştiririz diye kafa yoruyoruz”

Harun Ertan
(Tui Operasyon Müdürü)
“Yaklaşık 700 kilometrelik bir turu satmanın zaten zor olduğu kesin, bir de bunun üzerine gelen ilave masraflar, bu turu programdan çıkarmamızı gerektiriyor.”

Utku Güven – Aliye Aral


 

Zaman’daki ilginç “Metallica konseri” tartışması

Alper Görmüş 27 Temmuz Pazar günü İstanbul’un “merkez”inde 10 binlerce kişinin katıldığı Metallica konseri sürerken, İstanbul’un “kenar”ında 17 kişinin ölümüne yol açan bir bomba patladı. Ertesi gün bazı köşe yazarları, patlamaya rağmen televizyonlarda kesilmeyen eğlence programlarının yanı sıra Metallica konserini de (daha doğrusu konserin neden yarıda kesilmediğini) protesto ettiler. Zamangazetesinde tartışma biraz daha uzun sürdü. … Devamını oku

Avrupa’ya son 180 metre

Boğaz demiryolu geçişi, İstanbul’un Avrupa yakasındaki Halkalı ile Asya yakasındaki Gebze ilçelerini raylı sistemle kesintisiz bağlamayı amaçlayan Marmaray Projesi’nin en önemli ayağı.

Proje kapsamında yapılacak istasyonların inşasında, arkeolojik kazılar nedeniyle gecikme yaşanıyor. Son olarak, Ulaştırma Bakanlığı adına proje yürüten DLH’nın (Demiryollar, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü) Temmuz 2008’de çalışmaya başlamayı planladığı Yenikapı İstasyonu, arkeolojik kazının son aşamasında karşılaşılan tarihöncesi buluntular nedeniyle mühendislere teslim edilemedi.

Başlangıç aşamasında projenin en zor bölümü olarak görülen Boğaz geçişi ise sorunsuz ilerliyor. İlki 24 Mart 2007’de batırılan tüp tünellerin dokuzuncusu bugün suya indirildi. Birbirine eklenen 11 adet tüp tünelle sağlanacak sualtı demiryolu geçişinin toplam uzunluğu 1387 metreyi bulacak.

Ekim 2011’de tamamlanması planlanan Boğaz geçişi, 2012’de hizmete girebilecek. Böylece kentin iki yakası arasındaki yolculuk, dört dakikaya inecek.

İşvecan Özen-Gökhan Tan

Hiroşima’ya adım adım

1944 Eylül sonunda 1500 kadar asker Utah çölünde ıssız bir hava üssünde toplandı. Bunlar, Albay Paul Tibbets’in komutasında yeni oluşturulan 509. Karma Grup’un üyeleriydi. Bu grubun işi yapılacak olan atom bombasını emniyetle ve layıkıyla seçilmiş hedefe atmaktı. Bu görevin kod adı da Operation Silver Plate idi (Gümüş Tabak Harekâtı). Bombayı atma işi Karma Grup’un bir … Devamını oku

Atom bombasından kurtulanlar anlatıyor

Tercüme: Mustafa Alp Dağıstanlı Yamada HirotamiNagazaki Atom Bombası Kurbanları Konseyi Başkanı Yamada Hirotami’nin dünya üzerindeki en büyük dehşetlerden birini görmüş, ama hiç yaşlanmamış gözleri var. O bir Hibakusha; atom bombasından kurtulanlar böyle adlandırılıyor. Belki kuruyorum, ama sanki o dehşete bakmış olduğunu görüyorsunuz gözlerinde. Gözleri o sırada yaşlanmış yaşlanacağı kadar. Ama o sırada yaşarmamış.“Annem öldü, kardeşlerim … Devamını oku

Hiroşima-Nagazaki; insanın kaybettiği an!

Mustafa Alp Dağıstanlı Hiroşima’da bir sabah kalabalığın arasında oturan bir Japon vardı ki, çene kemiği aynı benimki gibi sıkıca kenetleniyor, sonra biraz gevşeyip tekrar kenetleniyor, yüz kasları aynı benimki gibi kasılıyor, aynı benim mimiklerimi yapıyor, gözlerini fal taşından da öte açmaya çalışıyor, sonra kırpıştırıyordu. Giderek daha da kızaran gözlerimle görüyordum ki, bu yaşlı adamın gözleri … Devamını oku