Fransız anne ve Türk babanın kızı Noga Çittone Pamir, uzun süredir savaştığı MS hastalığını anlattığı filmiyle Fransa’da MS Hastalığıyla Mücadele Birliği’nin yarışmasında favori gösteriliyor.
haber, bilgi, arşiv
Etrafımızda ne kadar çok kamera var, farkettiniz mi? Yol kenarında, trafik ışıklarında, otoyol gişelerinde, cep telefonunda, fotoğraf makinesinde, bilgisayarda, girdiğimiz çoğu banka ve işyerlerinde karşılaştığımız kameralar neredeyse hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Karşılaştığımız her birine el sallamaya kalksak elimizin yorulacağı günümüzde, kameralı hayata yenileri de eklenmeye devam ediyor. Ve geçen her gün, Truman’ın neler … Devamını oku
Fransız anne ve Türk babanın kızı Noga Çittone Pamir, uzun süredir savaştığı MS hastalığını anlattığı filmiyle Fransa’da MS Hastalığıyla Mücadele Birliği’nin yarışmasında favori gösteriliyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, avı ve satışı yasak olmasına rağmen Çanakkale’de yakalanan “güneşlenen köpekbalığı”yla (Cetorhinus maximus) ilgili “herhangi bir ihbar ya da şikâyet” olmadığını, balığın bulunamaması nedeniyle türünün tespit edilemediğini ve bu nedenle balıkçılar hakkında yasal işlem yapılamadığını” söylüyor. Bakanlığın bu cevabı, bugün yayınladığımız “Köpekbalığına ne oldu?” başlıklı haberimiz üzerine Sualtı Dergisi haber grubuna Mehmet … Devamını oku
Yılın ilk günü dünyanın en büyük ve nadir balıklarından biri Edremit Körfezi’nde balıkçıların ağına takıldı. Haberler, 8 metre boyunda ve iki ton ağırlığındaki bu dev canlının bir balina köpekbalığı olduğunu ve yurt dışına ihraç edileceğini bildiriyordu. Oysa yakalanan tür Türkçe’de “büyük camgöz” ya da “güneşlenen köpekbalığı” isimlendirilen “basking shark”tı (Cetorhinus maximus). Türkiye’nin taraf olduğu Barcelona … Devamını oku
Yunanistan’ın kırmızı çizgilerinin de bizden aşağı kalır yanı yoktur aslında. Bunlardan biri de Yunanistan’ın neden 1990’lı yıllarda Slobodan Miloseviç’in rejimi destekleyen tek NATO (ve daha sonra AB) ülkesi olduğunu sormak olsa gerek mesela. Yugoslavya’nın bölünmesiyle sonuçlanacak olan Balkanlar’da yaşanan kanlı savaş sırasında Yunanistan nasıl olup da Sırbistan’a koşulsuz destek verebilmişti? Miloseviç ve Radovan Karadziç’in işlediğini … Devamını oku
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), uzun süredir yaşanan iç çatlak sonucu olağanüstü kongreye gitme kararı aldı. Bir önceki kongrede aday olmayacağını açıklamasına karşın son anda genel başkanlık koltuğuna oturan Ufuk Uras’ın bağımsız milletvekilliği adaylık süreci; ÖDP’nin kurucularından Oğuzhan Müftüoğlu’nun da içinde olduğu Devrimci Dayanışma’nın çoğunluğu elinde bulundurduğu Parti Meclisi’nin katılmama kararı aldığı “çatı partisi”nin toplantılarına … Devamını oku
Kısa bir süre önce yapımı tamamlanan Da Vinci Köprüsü belgeseli, kültür ve sanat çevrelerinde “Da Vinci köprüsü yapılsın mı yapılmasın mı yapılırsa kim yapsın?” tartışmasını yeniden alevlendireceğe benziyor.
Yapımcılığı ve metin yazarlığı Cengiz Özdemir tarafından gerçekleştirilen, Adem Özkul tarafından yönetilen belgesel, Leonardo da Vinci’nin Haliç için tasarladığı köprünün öyküsünü anlatıyor. Köprüye ilişkin en önemli belgelerden biri, Topkapı Müzesi’nde bulunan bir mektup. Mektup, Leonardo da Vinci tarafından Sultan 2. Bayezid’e hitaben yazılmış:
“Ben kulunuz, İstanbul’dan Galata’ya uzanan bir köprü yapmak istediğinizi, yapabilecek biri bulunamadığı için köprüyü yapamadığınızı duydum… Ben kulunuz, nasıl yapılacağını biliyorum… Öyle bir köprü yapacağım ki, yelkenleri fora olsa bile bir gemi altından geçebilecek… Allah sizi bu sözlere inandırsın ve bu kulunuzun her zaman hizmetinizde olduğunu bilin…”
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük sanatçılarından ve bilimadamlarından biri olarak kabul edilen Da Vinci, Osmanlı Sultanı 2. Bayezid’e yazdığı mektupta, Haliç için tasarladığı köprüyü anlatıyor. 1502 yılında Topkapı Sarayı’na gelen bu mektup, yüzyıllarca arşivin bir köşesinde bekliyor ve Saray’a ulaştıktan tam 450 yıl sonra 1952 yılında Leonardo da Vinci tarafından yazıldığı ortaya çıkıyor.
Zamanının en büyük projesi
Bu tarihi gerçeği ortaya çıkaran, Alman Türkolog Franz Babinger. Babinger’in, 1952 yılında yazdığı makale, “Leonardo da Vinci’den Sultan 2. Beyazıd’a Dört Proje Teklifi” başlığını taşıyor. Bu çalışma, mektubun Fransa Enstitüsü’nde bulunan Leonardo da Vinci’ye ait el yazması ile ilişkisini açıklıyor. Paris’teki el yazması eserde, Haliç için Leonardo da Vinci tarafından tasarlanan köprünün iki ayrı çizimi var. Biri kuş bakışı olan bu iki çizimde, köprü Leonardo da Vinci’nin el yazısı ile ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor:
“Pera’dan Konstantinopolis’e uzanan köprü, 40 braccia genişliğinde, sudan 70 braccia yüksekliğinde, 600 braccia uzunluğunda, yani denizin 400, karanın 200 braccia üzerinde, böylece kendi mesnetlerine sahip.”
Braccia, yerel bir ölçü birimi. 1 metre, 1,64 Floransa bracciası ediyor. Haliç’in yaklaşık genişliği 244 metre olduğuna göre, “400 braccia denizin üzerinde” ifadesi, tamı tamına doğru. Köprünün uzunluğunun 600 braccia yani 365 metre olacağı söylendiğine göre, dünya üzerinde o güne kadar inşa edilmiş en uzun köprüden söz ediliyor.
1502 yılına göre düşünüldüğünde, dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük ve en güzel köprüsü için tasarlanan bu çizimin Leonardo da Vinci’ye ait olduğu anlaşıldıktan sonra, zaman zaman köprünün yapılıp yapılamayacağı tartışılmış. Bu tartışma, dünyada çok çeşitli platformlarda da gündeme getirildi ve Norveçli Sanatçı Vebjörn Sand, bu köprüyü dünyaya tanıtan isim oldu. Vebjörn Sand, 2001 yılında Oslo yakınlarındaki Aas kasabasında, köprüyü aslının dörtte biri büyüklüğünde bir otoyol üst geçidi olarak yaptırdı. Aynı sanatçı, daha sonra köprüyü Güney Kutbu’nda buzdan yaparak küresel ısınma sorununa dikkat çekti. Geçen yılbaşında ise, aynı köprüyü, yine buzdan, bu kez New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nin önündeki meydanda inşa etti. Sand, amacının dünyanın modern krizine, küresel ısınmaya dikkat çekmek olduğunu belirtiyor ve bunun için köprünün tarihi gücünden yararlandığını söylüyor.
2010’da Haliç’te
“Da Vinci Köprüsü” belgeselinde Başbakan Tayyip Erdoğan; “Bu proje İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010’da düşünceden uygulamaya geçecek ve AB yolundaki çalışmamızın anıtlaşmış bir eseri olacaktır.” diyerek köprünün Sütlüce-Eyüp Sultan arasında hayata geçirileceğinin altını çiziyor.
Leonardo da Vinci’nin bu hayalinin öyküsünü anlatan belgeselin çekimleri Antarktika, ABD, Norveç, Fransa, İtalya ve İstanbul’da gerçekleştirildi. Belgeselde, Norveç’teki üstgeçidi tasarlayan sanatçı Vebjørn Sand ve Mimar Fredrik Torp, İtalya’daki Leonardo da Vinci Müzesi Küratörü Claudio Giorgione, İtalyan Mimar Luca Scacchetti, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Semavi Eyice, Araştırmacı Yazar Naim Güleryüz, Mimar Faruk Malhan ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan röportajlarıyla yer alıyor.
Da Vinci Köprüsü belgeselinin en çarpıcı tarafı, öykü anlatıldıktan sonra geliyor. Belgeseli hazırlayanlar, bu tarihi olaya iki aşırı uçtan da bakmıyorlar. Köprüyü aslının tamı tamına aynısı olarak yapmaya çalışmak da, asla yapılmamalı demek de onlara göre uçlarda gezinmek. Bu köprü için dünyadaki bütün mimarların katılabileceği bir yarışma ile yeni bir yorum bulmanın en doğrusu olacağını düşünüyorlar. Belgeselde Leonardo da Vinci’nin bu çalışmasının dünya çapında bir yarışma sonucunda ortaya çıkacak yeni bir tasarımla yapılması öneriliyor ve hemen arkasından ekleniyor; Leonardo da Vinci anısına açılan bir yarışmaya katılmak yani bir nevi, onun çırağı olmak hangi mimarın düşlerini süslemez?
High Definition (HD) olarak çekilen Leonardo da Vinci Köprüsü belgeseli 45 dakika sürüyor. İngilizce ve Türkçe dil seçenekli olarak hazırlanan belgeselin DVD’si, Beyoğlu İstanbul Kitapçısı, Miniaturk Alışveriş Merkezi, bazı müzik marketler ve kitapçılardan temin edilebiliyor.
Belgeselin tamamını küçük boyutta, yukarıdaki pencereye tıklayarak izleyebilirsiniz.
Yapım: Progem – Koleksiyon ortak yapımı
Yapım-metin yazımı: Cengiz Özdemir
Yönetmen: Adem Özkul
Kurgu. Aytaç Şahin
Anlatan: Sönmez Atasoy
Müzik: Yücel Arzen
Kamera: Adem Özkul, Nils Lund, Glenn Gabel, Cengiz Bektaş
Proje danışmanları: Prof. Dr. İlber Ortaylı, Engin Yiğitgil
Proje Yönetmeni ve Araştırma: Sultan Polat
İş stresinden mi bunaldınız? İlişkilerinizden tatmin olamıyor musunuz? Para sıkıntısı mı çekiyorsunuz? Hayatınız boş, yaptıklarınız anlamsız mı gelmeye başladı? Mutsuz ve huzursuz mu hissediyorsunuz? İhtiyaç duyulan her şeye ulaşmanın anahtarını sunan yöntemler silsilesiyle her yerde karşılaşmak mümkün artık. Çözümler, yeni bir diyet yöntemi ya da göğüs büyütücü krem pazarlanır gibi parlak paketlerle sunuluyor. Hayatınıza çeki … Devamını oku
Dünya sürekli bir değişim halinde. Bu hızlı değişim halinden iletişim araçları da nasibini alıyor. Bu zamana kadar iletişim kurmak için birçok araç kullanıldı. Gazetelerin mürekkep kokulu sayfalarından çıktı insanın eş arama macerası. Ve bunun için mektup kullanıldı. Şimdi ise mektubun yerini birçok iletişim aracı aldı. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” der ünlü filozof Herakleitos. Bu … Devamını oku
Yaşadığınız ülkede yıllardır satışı yapılan ithal bir ürün aldınız. Ama ilk defa edindiğiniz bu ürünü nasıl kullanacağınızı bilmiyorsunuz. Doğal olarak ürünle birlikte verilen kılavuz kitapçığına başvuruyorsunuz. Ancak kitapçıkta anlayabileceğiniz dilde açıklama bulunmuyor. Daha da vahimi bu kılavuzda ülkenizde konuşulmayan 20’ye yakın dilde açıklama yer alıyor. Bu durum, ürünü el yordamıyla çözmeye, kullanmaya çalışmak durumuyla karşı … Devamını oku