Türkler tenis maçı yazarsa…

). Kratzer’e göre “konu, tenis maçı izlemesini bilmeyen bir toplum oluşumuz”du. Marsel’in rakibi Gonzales maçtan sonra, tribünlerle ilgili memnuniyetini şöyle dile getirmişti: “Müsabaka bir Davis Kupası (milli maç) havasındaydı. Büyük keyif aldım. “ Kratzer, Marsel’in antrenörü Can Ünel’le de görüşmüştü. Ünel de yorumların abartılı olduğunu ve maçın büyük bir final havasında geçtiğini doğruluyordu.

Basında ‘love and hate’: Ertuğrul Özkök

HaberVs Dile kolay, 20 yıl… Bir gazetenin üstelik de yalnız Doğan Grubu’nun değil neredeyse Türkiye basınının “amiral gemisi” sayılan Hürriyet’in yayın yönetmenliğinden ayrıldığını açıklayan Ertuğrul Özkök’ün ardından beklendiği gibi bir fırtına koptu. Hürriyet’in daha Simavi ailesi’nin olduğu dönemde Çetin Emeç’in bir suikaste kurban gitmesini ardından “daha ılımlı” bir isim olarak gazetenin başına getirilen Özkök şimdi … Devamını oku

Serap ve Ceylan

başlıklı yazısında, üç gün geçmesine rağmen haberi görmemekte direnen gazetecilere sesleniyordu. Medya, Altan’ın ancak bu üçüncü yazıyı kaleme aldığı gün habere yavaş yavaş yer vermeye başlamıştı. Ama bu “ilgi” bile olayın daha ziyade adli tıbbı ilgilendiren yönü ve “kaza”nın oluş şeklini anlama çabasıyla sınırlı kalıyordu. Kimse Türk askerinin mühimmatından olabileceğine ihtimal vermek istemiyordu, zaten neticede … Devamını oku

Ön sayfada kan var!

Agence France-Presse (AFP) muhabiri Tarık Mahmud tarafından Pakistan’ın Afganistan sınırında çekilen ve ajans tarafından servis edilen bir fotoğraf dün (24 Aralık 2008) Türkiye’de de bazı gazeteler tarafından kullanıldı. Fotoğraf, Hayber Özerk Bölgesi’nin başkenti Bara’da adam kaçırma, fidye isteme ve cinayetle itham edilen iki erkeğin kalaşnikof tüfekle infazını gösteriyordu. Habere göre devlet otoritesinin nüfuz etmediği, Taliban … Devamını oku

Saklambaç oynarken hamile kalma ihtimali

Kimi kadının bizzat mağduru olduğu kimininse şanslıysa sadece büyüklerinden duyduğu travmatik ilk regl hikâyeleri, psikolog Şule Akdağ’ın 12 yaşındaki kızı Ezgi için verdiği partiyle haber sitelerinin yorum köşelerine taşındı. İnsan hakları eğitimi programı kapsamında kadın ev gruplara eğitim veren psikolog Akdağ, Ankara’da bir restoranda 19 Ekim’de, kızının arkadaşları ve ailelerini davet ettiği bir parti düzenlemişti. … Devamını oku

“Laik” ve “İslamcı” klişelerin uzağında

Alper Görmüş Sovyet devriminin lideri Lenin, “ulusal sorun” konusunda ilginç bir tez geliştirmişti. Buna göre, başta Sovyetler Birliği olmak üzere “ezen ve ezilen uluslar”ın olduğu bütün ülkelerde, o ulusların sosyalistlerine birbirine zıt görevler düşüyordu. Lenin, “ezen” ulusların sosyalistlerinin “ezilen ulusların ayrılma hakkı”nı savunması gerektiğini; buna karşılık “ezilen” uluslara mensup sosyalistlerin de “ayrılma”ya karşı çıkmaları gerektiğini … Devamını oku

Gazeteler, internet sayfaları gibi “Taraf”sız kalamadı!

Alper GörmüşTaraf, 20 Haziran’da son zamanların en önemli haberini yayımladı. Gazetenin iddiasına göre, Eylül 2007’de Genelkurmay Başkanlığı’nda “Bilgi Destek Faaliyeti Eylem Planı” başlığıyla bir plan hazırlanmıştı. Plan, yargı ve basının “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çizgisine çekilmesini” ve daha bir dizi amacı öngörüyor, bu amaçla yapılması gerekenleri sıralıyordu. O gün öğle saatlerine doğru Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama … Devamını oku

Eski Sabah’çıların itiraf edilmemiş gazetecilik günahları (2)

Alper Görmüşagormus@medyakronik.comDün başlattığımız mini dizinin sunuşunda şöyle demiştim:“Yuvadan kopup ‘bağımsız’ bir gazete kuran eski Sabah’çılar yeni Sabah’çılara öfkeli… Vatan’cıların ‘İktidarın gazetesi oldunuz’ eleştirilerini cevaplamak Sabah’a düşer, onlar da bunu yapıyor zaten. Ben bu yazıyı, ‘iktidar gazeteciliği’nde bu kadronun eline hiç kimsenin su dökemeyeceğini hatırlatmak ve geçmişten birkaç örnekle bu iddiamı temellendirmek için kaleme aldım.”Bugün sırada … Devamını oku

Eski Sabah’çıların itiraf edilmemiş gazetecilik günahları (1)

Alper Görmüşagormus@medyakronik.comDünkü (30 mart) Sabah’ta genel yayın yönetmeni Ergun Babahan, günlerdir gazetesini topa tutan eski “yoldaş”larına hitap ediyordu.“Sabah’ı batırmak için yola çıkıp, kendileri 100 milyonlarca lira batırıp, şimdi bunu borsadaki küçük yatırımcının sırtına yıkmaya hazırlananlar, timsah gözyaşı döküyor. ‘Sabah ne hale geldi’ diye. Sanki kendi yaptıkları Sabah onur ve haysiyet abidesiydi. Madem kavgada yumruk sayılmaz … Devamını oku