En güzel çirkin kadın

Kısa bir süre önce Yunanistan ve Türkiye’deki konserleri iptal edilen ve pek çok çevrenin şimşeklerini üzerine çeken Amy Winehouse bugün evinde ölü bulundu. Dünyadan çok erken ayrılan bu sıradışı karakteri HaberVs muhabiri Merve Yüksel 2008’de kaleme aldığı portrede çok iyi anlatıyordu. Amy Winehouse anısına 2008’deki haberimizi aynen yayınlıyoruz. Muhteşem sesi, hayatın dibine vurduran aşk acılarını … Devamını oku

Trombonla alaturka: Hasan Gözetlik


Müzik dünyası 18 yaşındaki bir tromboncuyu konuşuyor. 13 yaşındayken Sezen Aksu’ya eşlik ederek dikkat çeken Hasan Gözetlik, özellikle klasik ve caz müzik orkestralarında dinlemeye alıştığımız enstrümanını popüler müziklere uyarladı. Bu sayede İbrahim Tatlıses’ten Candan Erçetin’e bir çok müzisyenle çalışma fırsatı buldu.

Bergamalı, müzisyen bir ailenin çocuğu. Kemanla çok erken yaşlarda tanıştı. Öğrenimi sürdürdüğü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nı kazanınca hocaları “Keman ufak bir alet, sen iri yarı bir adamsın, o parmaklarla çalamazsın” diyerek Gözetlik’i trombona yönlendirdi.

İlk röportajını SantralHaber’e veren Hasan Gözetlik, perküsyoncu Engin Gürkey’le İstanbul’da Hayal Kahvesi ve Babylon’da konserler veriyor.

Kamera:Erim Hüner

‘Hasan ne yapacak?’

Hasan Saltık, arşivinin yayını için TRT’nin Kalan Müzik’le yaptığı anlaşmayı “Bir devlet kurumunun kendini korumak için yaptığı en iyi anlaşma” diye yorumlamıştı. HaberVs’nin görüştüğü Saltık’a göre TRT de bu sürpriz anlaşmanın sonuçlarını merak ediyor ve “Hasan ne yapacak” diye bekliyor.

Kim Cascone santralistanbul Enerji Müzesi’nde

David Lynch’in ses danışmanı elektronik müzik bestecisi Kim Cascone, 4-8 Kasım tarihleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü’nün konuğu oldu ve ‘Basit Genetik Algoritmaları Kullanarak İçerik Yaratma’ başlıklı bir atölye çalışması yaptı. 7 katılımcının yer aldığı bu atölye çalışmasının sonunda ortaya çıkan eser 8 Kasım Cumartesi akşamı saat 19:00’da santralistanbul Enerji Müzesi’nde yapılacak konserde seslendirilecek. … Devamını oku

İstanbul’da insan kılığında robotlar

Chris Corner eğer bir grubun elinden tuttuysa ya o gruba güveniyordur ya da o gruptan birisi sevgilisidir ya da ikisi birden! Trip-hop tarihinin Massive Attack, Portishead ve Tricky gibi öncüleriyle beraber anılan Sneaker Pimps’in beyni Chris Corner aynı zamanda solo projesi IAMX ile de kendinden sözettiriyor. Elbette haberin konusu Corner değil, müzik kariyeri bu kadar … Devamını oku

New Yorklu müzik “idarecileri” turnede

Melis Ozan “The Management” yani MGMT, Brooklyn New York’lu Andrew Van Wyngarden ve Ben Goldwasser’ın Connecticut’taki Wesleyan Üniversitesi’nin yöntembilim kokan kampusunda mistik paganizm etrafında yollarının kesişmesiyle oluşur. Ders aralarında sohbet ederken ilgi alanlarının benzerliklerini fark eden Andrew ve Ben dünya görüşleri ve akımların dışında müzikte de aynı grupları sevdiklerini keşfederler. “Grup kurmak gibi bir niyetimiz … Devamını oku

Açık Hava Paramparça

Teoman dün gece Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi’ndeydi. Gerçi sahnede azınlık olan taraftaydı. Çünkü arkasında, iki gün öncesine kadar birlikte hiç çalmadığı 50 kişilik bir müzisyen grubu vardı. Aslında Teoman çalmadı da; sadece söyledi. Kendisi de dahil olmak üzere 51 müzisyen, “solist”in parçalarını seslendirdi.

Teoman’ın, İstanbul Senfoni Orkestrası ve Borusan Filarmoni Orkestrası müzisyenlerinden oluşan 50 kişilik toplulukla yaptığı şey, sanırım Türkiye’de bir ilk. Daha önce de bu türde performanslara tanık olmuştuk. Örneğin Bulutsuzluk Özlemi ve Şebnem Ferah parçalarını filarmonik düzende seslendirmişti. Ancak bu performanslarda klasik müzikçilere rockçılar da, gitarları, basları ve davullarıyla eşlik etmişlerdi. Teoman aynı şeyi yapmadı; kendini bir solist olarak klasik müzikçilere emanet etti.

Gelgelelim, bu teslimiyete pek de hazır gözükmedi Teoman. Nota şaşmayan filarmoni orkestrası, parçaya kimi zaman geç, kimi zaman erken giren, hatta Gönülçelen’de olduğu gibi, orkestranın şarkının neresinde olduğunu anlayabilmek için susmak zorunda kalan solistlerinden daha tutarlıydı. Teoman’a, Teoman’dan daha hazır vaziyetteydi yani.

Smokin provası

Ama belki de konserin en iyi tarafı da bu küçük tökezlemelerdi. Teoman’ın zaman zaman gırtlağına abanması haricinde, çalınan şeyin aslında rock olduğunu da bu küçük aksaklar hatırlattı. Ki solisti dinlemeye gelen ve sayısı 5 binin üzerinde olduğu söylenen dinleyicinin de bunlardan rahatsız olduğunu sanmıyorum. (Bu arada, Açık Hava’nın normal oturma kapasitesi 4 bin kişi.)

Teoman da dinleyiciden önce durumun farkındaydı zaten. Orkestra prova yaparken kendisinin ceket provasında olduğunu söyledi, iki kez. Hatta bir ara, kendi performansı yüzünden orkestradan beş altı kişinin o gece intihar edebileceğini de belirtti. Dün gecenin Teoman adına kaybı, bu performansın CD ya da DVD kaydı olarak piyasaya sürülemeyecek olması olabilir.

Yine de, filarmoniye eşlik eden bir iki rock enstrümanın olması, ya da sadece Teoman’ın bile, birkaç parçada olsun sahneye gitarla çıkması, izleyicinin aldığı keyfi katmerleyebilirdi.

Teoman, rock enstrümanlarının eksikliğini, sürpriz olmayacağı üzere, fiziksel performansıyla giderdi. Belli ki o da özenmiş, bu kez daha “efendi” çıkmak istemişti sahneye. Ama rockçı adam, öyle terzi provasında durduğu gibi duramazdı. Daha ilk şarkıda, smokininin düğmesini kopardı. Ona alışık seyirci de daha fazlasını talep etti elbette.

Erkek sesiyle asla!

Giderek daha az giyinik olacağını uman seyirciler, Teoman’ın her bir soyunuşunu, smokinini çıkarışını, kollarını sıvayışını tezahüratla karşıladı. Araya erkek seslerinin girişi, ama daha ziyade arkasındaki orkestra, bu ritüeli kısıtladı. (Şarkı isteğinde bulunan erkek dinleyicilere, erkek sesinden nefret ettiğini, birkaç defa söylemek durumunda kaldı.) Ve konseri, papyonu, pantalonu ve yeleğiyle tamamladı.

Velhasıl kendileri adına sıra dışı bir gece yaşayan filarmoni orkestrası da, Teoman’ın kendine gem vurmasından çok mutlu olmadı. Öyle ya, kendi konserlerinde soyunmalarını talep eden bir izleyici olmamıştı hiç. Tıpkı daha önce, parça aralarında sandalyesinin altındaki kadehe uzanıp, demlenme molası isteyen bir solistleri olmadığı gibi.

Dinleyicinin mutluluğu konser sonunda tekrar çalınan Paramparça’ya yansıdı. Açık Hava ayağa kalktı. Ve hep birlikte Teoman’ın bar taburesindeki doğum gününü kutladı.

(Finaldeki “Paramparça”yı izlemek için video kamera ikonuna tıklayın)

Haber ve video:Gökhan Tan

 

Arena’da ayin

Müge Doğrular Björk’ü bana ilk dinleten kişi babamdı. Küçükken beni Pink Floyd’lar Supertramp’ler dinleterek büyütmüştü, 1997 çıkışlı Björk albümü Homogenic’i de elime o tutuşturmuştu. Homogenic ve Madonna’nın 1998 çıkışlı albümü Raf of Light hayatımın en önemli albümlerindendir. Björk dendi mi aklıma ilk Homogenic gelir. O kadar çok severim ki o albümü, diğer albümlerini de çok … Devamını oku

Lenny Kravitz’i çok sevmiştim

Lenny Kravitz, “sevgi devrimi” projesinin İstanbul ayağında Kuruçeşme Arena’da sahne aldı. Bence erkek adam sevgisini öyle ulu orta yerde, hele 13 bin kişi karşısında konuşmaz. Ben Lenny’yi rock yıldızı bilmiş ve öyle benimsemiştim. Ama dedim ya, aramıza sevgi girdi. Gökhan Tan Lenny Kravitz’in yaptığı müzik türü başta rock olmak üzere soul, funk, reggae gibi tarzları … Devamını oku

Global elektronik müzik randevusuna hazır mısın?

Müge Doğrular En sevdiğiniz DJ’leri ve grupları; gün boyunca denizin, güneşin ve kumsalın tadını çıkarttığınız, teninizin yanmaktan hala sıcak olduğu bir günde, denizin yanındaki dev bir sahnede izlemek kulağa nasıl geliyor? Üstelik isterseniz gece de plajda arkadaşlarınızla ve/veya sevgilinizle kamp yaparak. Mükemmel diyen müzikseverleri duyar gibiyim. Bu sene Rock’n Coke, Radarlive gibi festivallerin iptaliyle oluşan … Devamını oku