1 Mayıs tekrar gaza teslim

Yayalaştırma çalışmaları nedeniyle şantiyeye dönüşen Taksim Meydanı üç yıl sonra tekrar işçilere kapandı. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, tıpkı dört yıl önce şimdiki İçişleri Bakanı Muammer Güler ve İstanbul Emniyet Müdürü Celaleddin Cerrah gibi basının karşısına çıkarak İstanbul polisinin “marjinal gruplar” karşısındaki başarılarını anlattı.

Sabah saatlerinde Şişli'de DİSK'in çağrısı üzerine toplanan sendikalar ve çeşitli siyasi partiler, Beşiktaş'ta da CHP ve çeşitli siyasi parti ve gruplar 1 Mayıs kutlamaları için Taksim'a doğru yürümek üzere toplandı.  Şişli'de yürüyüşü engelleyeceğini açıklayan emniyet güçleri, önce DİSK Başkanlar Kurulu ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, emniyet müdürleri işçi sendikalarının 50 kişiyle Taksim'e çelenk bırakabileceklerini söyledi. Ancak sendikalar bu öneriyi kabul etmeyince polis toplanan gruba çok sert biçimde müdahale etti.  Şişli ve Beşiktaş'ta polisin sert müdahalesi üzerine çatışmalar saatlerce sürdü. Şişli'deki DİSK Genel Merkezi'ne polisin gazlı saldırısı sonucu yaralananlar oldu. Beşiktaş'ta da Barbaros Bulvarı'nda yapılan 1 Mayıs kutlamalarında “Dağılıyoruz” anonsunun hemen sonrasında yine polisin saldırısı sonucu yaralananlar oldu.

Yaklaşık 80 kişinin gözaltına alındığı ve toplam 25 kişinin de yaralandığı gösterilerin sonunda İçişleri Bakanı Muammer Güler, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın olayları “Marjinal Gruplara” bağlayarak emniyet güçlerinin görevlerini en iyi şekilde yerine getirdiğini açıkladı.

HaberVs görsel haberler editörü Ertan Önsel tarafından çekilen videoda, polisin Şişli'deki DİSK kortejine müdahalesi sonucunda Önsel'in biber gazından etkilenerek fenalaşması ve baygınlık geçirmesi de görülüyor.

Kadıköy kutlamaları

Kutlamaların bir diğer adresi ise Kadıköy’dü. Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından düzenlenen Kadıköy İskele Meydanı’ndaki mitinge Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Mühendisler ve Mimarlar Cephesi, Spor Emek-Sen, Metal İşçileri, İnşaat ve Yapı İşçileri Derneği ile birlikte birçok lise ve üniversite örgütü katıldı. Öğrencilerin yoğun olduğu miting Avrupa yakasının aksine olaysız geçti.

Altıyol’dan Kadıköy Rıhtımı’na doğru oluşturulan kortejde üniversite örgütlenmeleri tek tek alana girdi. Göstericiler Edip Akbayram ve Selda Bağcan’ın şarkılarıyla coştu. Hükümet aleyhinde atılan sloganlar bir an olsun dinmedi.

Mitingte Aleviler, işçiler, kadınlar, liseliler ve üniversiteliler beş ayrı kürsü kurdu. Alevi Kürsüsü’nde konuşma yapan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nden bir üye, AKP’nin barış sürecine destek vermediklerini belirterek Alevilerin Pir Sultan Abdal gibi padişaha karşı direndiklerini, bugün ise AKP’nin sofrasına oturmayarak iktidar partisine karşı direneceklerini ifade etti.

İşçi Kürsüsü’nde ise taşeron işçiliğe karşı çıkan göstericiler sendikal hak arama mücadelesinin önemine değindi. İşçi cinayetlerinden, çalışma koşullarına kadar birçok sorun dile getirildi.

Haldun Taner Tiyatrosu’nun önüne kurulan sahnede birçok isim söz aldı. TKP Merkez Komitesi Üyesi Kemal Okuyan tek çarenin sosyalizmde olduğunu söyledi. Birçok sol örgüt ve sendika Taksim meydanına çıkmak isterken kendilerinin neden Taksim’e gitmediklerini de “meydan mücadelesi değil, sınıf mücadelesi” yaptıklarını belirterek cevapladı. Türk-İş Genel Başkanı’nın olacağı bir ortamda işçi sınıfının sesinin duyulamayacağını söyleyen Okuyan, sermaye sınıfı ve patronlarla uzlaşanların eşitliğin ve özgürlüğün sesi olamayacağını da ekledi.

Video: Ertan Önsel

1 Mayıs’ın bestecisi ‘ruhsuzluk’tan şikayetçi

Bazı şarkılar, şiirler vardır, hayatımızın içine o kadar girmişlerdir ki bunları kimin bestelediğini, sözlerini kimin yazdığını hiç düşünmeyiz bile. Sanki onlar hep vardırlar, gökten inmişler ve hayatımızın içine girmişlerdir… İşte 1 Mayıs Marşı da kendini “solcu” olarak tanımlayanlar için böyledir. Sanki bu marş dünya kurulduğundan beri vardır ve söylenmektedir. Oysa 1 Mayıs Marşı’nın hem sözleri … Devamını oku

Taksim 2009 1 Mayıs Marşı

HaberVs 1978 sonrasında Taksim Meydanı’nın işçilere kapatılmasıyla 1 Mayıs sürekli bir gerginlik konusu olmuştu. 1980’ler ve 90’lar bu gerginlikle geçerken 2008’den itibaren DİSK, 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama talebinde ısrarlı olduğunu açıkladı ve üyelerine çağrı yaptı. Hükümetin bu talebi reddetmesi üzerine 2008 ve 2009’daki 1 Mayıs gösterilerine polisin bol miktarda kullandığı biber gazı ve sokak çatışmaları … Devamını oku

Taksim’de de oluyormuş

Bugün Türkiye’de 32 yıl sonra bir ilk yaşandı ve işçiler 1978’den beri 1 mayıs etkinliklerine kapalı Taksim Meydanı’nda resmi kutlama yaptı. Son birkaç yıldır Taksim’de ısrar eden DİSK e KESK’in talepleri bu yıl hükümet tarafından kabul edilince yüzbinlerce kişi meydanı doldurdu. Aralarında DİSK Sosyal-İş Sendikası’nda örgütlenen İstanbul Bilgi Üniversitesi çalışanlarının da bulunduğu DİSK üyeleri ile … Devamını oku

Taksim Meydanı?

Yazı:Gökhan Tan
Video Haber:
Gökhan Tünay-Hilal Özdemir

Kurgu: Ertan Önsel

Haberle birlikte yayınlanan fotoğraf, büyük olasılıkla 1960’lardaki bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasına ait. (1969’da açılan Atatürk Kültür Merkezi’nin inşası devam ediyor ve bugün ismi The Marmara olan Intercontinental Oteli henüz ortada yok).

Fotoğraf, son yıllarda en çok 1 Mayıs’larda gündeme gelen Taksim Meydanı ve İstanbul’da “meydan” diye andığımız alanlarla ilgili önemli bir belge. Çünkü bir meydanın, o kentte yaşayan insanların kullanımı için var olması gerektiğini belgeliyor. Bugün yoğun araç trafiğine sahne olan, meydan içindeki ve çevresindeki yollar da insanlarla dolu. Gerçek bir meydan gibi.

Kent plancıları meydanların yaya trafiği odaklı ve çevresindeki işlevlerle birlikte planlanması gerektiğini dile getiriyor. “Her açık alan meydan değildir” diyen Şehir Plancıları Odası İkinci Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hülya Yakar Taksim’in, meydan fonksiyonu gören bir alan olarak nitelendirilemeyeceği görüşünde örneğin.

İstanbul Valisi Muammer Güler’in 1 Mayıs kutlamaları sonrasında yaptığı açıklama Hülya Yakar’ı doğruluyor. Güler, o gün yaptığı basın toplantısında, eskiden miting ve kutlamalar için kullanılan Taksim ve Beyazıt meydanlarının artık bu işler için uygun olmadığını, meydanların kapanmasının tüm kenti felce uğrattığını ve bu tür etkinlikler için yeni alanlara ihtiyaç olduğunu söylüyordu.

Vali haklı. Çünkü İstanbul trafiği, insanları, toplanma mekânları olan meydanlara ulaştırmak için değil, tam tersine meydanlar araç trafiğini ve ulaşım sorununu çözme alanları olarak kullanıldı. Yani trafikten muaf olması gereken yegâne alanlar, çıkış ve çözüm noktası haline getirildi. Meydanda insana yer kalmadı.

Kentin açık alanları bugün öyle anılsa da, gerçek birer meydan olma şansını yitirdi. Motorlu araç trafiğine, köprülere, otobüs duraklarına, belediyelerin tanıtım ofisleri gibi işlevi tartışmalı yapılara, kısacası yayaların kullanımı hariç her şeye terk edilmiş durumda. Durum tam bir felaket. 30 yıl öncesine kadar meydan görünümüne daha yakın olan Aksaray, Mecidiyeköy, sadece ismiyle yaşayan Okmeydanı, Eminönü tanınmaz halde. Düşünün ki kentin en eski meydanı Sultanahmet’te (At Meydanı) bile turist taşıyan otobüsler ve diğerleri, belediyeye gelir kazandırma karşılığında park edebiliyor.

Devletin 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na “makul” kalabalık sipariş etmesi boşuna değil. Çünkü o kalabalık İstanbul’da meydan şansını yine o devletin sığ kentçilik anlayışla yitirdi.

Taksim’de 1 Mayıs marşı

1 Mayıs’ın kutlanması konusunda sendikalarla hükümet ve İstanbul valiliği arasında ortaya çıkan gerginlik geçen yıldan farklı olarak bu yıl Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs Marşı’nın söylenmesiyle sona erdi.

Sabah 9:30 civarında DİSK genel merkezi’nden ayrılan işçiler ve KESK üyesi memurlar uzun süre Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde polis tarafından bekletildiler.

Yan sokaklardan caddeye çıkmak isteyen gruplarla polis arasında çatışma uzun süre devam etti. Bu arada yine yan sokaklardan ana korteje katılmak isteyen gruplar da polisin sert müdahaleleriyle karşılaştı. Bu müdaheleler zaman zaman ortamın aşırı derecede gerilmesine neden oldu.

Daha sonra Osmanbey’den Harbiye, Elmadağ ve Taksim yönüne yürüyüşe geçen DİSK ve KESK korteji çeşitli duraklamalarla Taksim’e ulaştı. İşçilerin buradaki bekleyişi sonrası polis barikatının açılmasıyla üç bin kişi civarındaki grup Taksim Meydanı'nı doldurdu. Böylece işçiler 1978 yılından bu yana 1 Mayıs’ta ilk kez Taksim Meydanı’na topluca ulaşmış oldu.

Kazancı Yokuşu önünde toplanan kalabalık 1 Mayıs 1977’de gerçekleştirilen provokasyon sonucu hayatını kaybeden 36 kişiyi andı ve ardından yıllar sonra ilk kez Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs marşı toplu olarak söylendi.

Gösteride konuşan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ve KESK Başkanı Sami Evren bunun bir başlangıç olduğunu belirterek işçi sınıfının yoksulluk ve yolsuzluğa karşı mücadelesini sürdüreceklerini dile getirdiler.

Konuşmalar sırasında Taksim Atatürk Anıtı çevresi bir şenlik alanı görünümündeydi. 13:30’da ise mitingin sona erdiği duyuruldu.