Nihan Ozan
nozan@medyakronik.com
Beyoğlu’nda bir cumartesi gecesi. İstiklal Caddesi yine kalabalık. Hedefimiz, Old City Comedy Club. Barda sahne alacak ve doğaçlama tiyatro yapacak grubun adı: Yersiz Oyuncular. Girişte alınan biletlere içki dâhil değil. Masalar önceden ayırtılmış ve hemen hemen her masa üzerinde isim var. Saat 20:30’da darbuka sesleri ve alkışlar eşliğinde Yersiz Oyuncular sahneye çıkıyor. Grup beş kişiden oluşuyor. Kısa bir tanıtımdan sonra oyun başlıyor.
Birinci oyun seyirciyi ısıtmak için. Darbuka ritimlerine masalara vurarak, alkışlayarak, ıslık çalarak katılmamız isteniyor ve bir iki dakika içinde herkes coşuyor.
Yazılı bir metin ya da yönetmen yok, oyunun gidişine seyirci karar veriyor.
Oyun birkaç bölümden oluşuyor, oyuncular her oyun başlangıcında az sonrası için bilgi veriyorlar. İlk oyun “Don”. Seyirciden bir yönelim alıyorlar ve bu doğrultuda spontane gelişen bir oyun oluşturuyorlar. Her oyuncuya belli bir süre düşüyor, süresi biten oyuncu donuyor ve karşısına gelen yeni kişi konuyu devam ettiriyor.
Don oyununda seyirci “bir ilişki” istiyor. Gelen seçeneklerden doktor-hasta ilişkisi tercih ediliyor ve oyun başlıyor. Oyuncular dönüşümlü olarak bu ilişki doğrultusunda oyunu devam ettiriyorlar. Oyun düdük sesiyle son buluyor.
Etrafta dolaşan garsonlar, sahneyi saran sigara dumanı, masalara taşınan bardak bardak biralar ya da fazla kaçan kahkahalar, grubun konsantrasyonunu bozmuyor ve ikinci oyun başlıyor.
Bu sefer seyirciden bir mekân söylemeleri bekleniyor. Bir helikopter pistine karar veriliyor ve bunun etrafında dönen bir oyun oluşturuyorlar. Üçüncü oyun için de bir “dil” isteniyor. İki oyuncu seçilen dil üzerine bir oyun oluşturuyor, diğer iki oyuncu da onların tercümanlığını yapıyor. Seçilen dil İtalyanca, oyunun konusu da mafya olunca ortaya çıkan tercüme şahane oluyor.
On dakikalık bir aradan sonra oyun devam edecek. Yan masalardan gelen konuşmalara bakılırsa oyun çok beğenildi: “Haftaya yine gelmeliyiz. Nasıl olsa aynı gösteriyi izlemeyeceğimiz garanti!”
Grup yine sahnede ve bu kez dört de seyirci davet ediyorlar. Ayrıca sahneye dört tane de nesne istiyorlar. Her seyirciye bir oyuncu ve bir nesne düşüyor ve verilen sürede oyun oluşturuluyor. Nota sehpası, masa örtüsü, kalemlik ve bir pantolondan çıkan hikâyeler seyirciyi çok eğlendiriyor. Son olarak iki seyirci sahneye efekt sesleri için davet ediliyor. Tarihi bir dönem seçiliyor ve iki seyirci oyunun efektlerini yapıyor.
Oyundan sonra grubun yanına gidiyoruz, oyunculardan Mutlunur Lafçı anlatıyor: “2003 yılında biraraya geldik, ilk gösterilerimiz klasik tiyatro eserleriydi. 2005 yılında da doğaçlama tiyatro yapmaya başladık. Aynı yıl kendi sahnemiz olan YOTA’yı kurduk ve doğaçlama tiyatro gösterilerine başladık. 2007 yılında da Innovation Tour kapsamında üniversiteleri dolaştık.”
Peki, acaba bir barda interaktif oyun oynamanın zor yanları var mıdır? Özellikle de içki içenler karşısında?
Mutlunur Lafçı: “Hayır böyle bir durum hiç olmadı. Burada çok samimi ve sıcak bir ortam var. Biz de bundan gayet memnunuz.”
Doğaçlama tiyatro eğlence takvimine girecek görünüyor. Yersiz Oyuncularla ilgili daha fazla bilgi için: www.yersizoyuncular.com