Yunan partizanların Kaptan Kemal’i Mihri Belli

Yunan İç Savaşı’na (1946-1949) gerilla olarak katılan, Demokratik Ordu saflarında çarpışan 94 yaşındaki Mihri Belli, Türk solunun önemli isimlerinden biri. Partizanlar ona, komutan anlamına gelen “Kaptan (Kapetan) lakabını ve Kemal ismini vermişti. Savaşta, Batı Trakyalı solculardan oluşan Osmanlı Tugayı’nın başında bulunan Belli’nin hikayesi Yunanlı yönetmen Fotos Lambrinos’un da dikkatini çekti. Lambrinos Kaptan Kemal, Bir Yoldaş (Captain Kemal: A Comrade) ismini verdiği belgeselinde Belli’nin Yunan partizanlarla omuz omuza mücadelesini konu aldı.

Belli’nin II. Dünya Savaşı sonunda Yunanlı komünistlerle ABD ve İngiltere tarafından desteklenen hükümet güçleri arasında patlak veren iç savaşta komünistlerin safında verdiği mücadeleyi anlatan belgesel, 28’inci Uluslararası İstanbul Film Festivali kapsamında izleyicilerle buluştu. Filmin son gösterimi 18 Nisan Cumartesi saat 21:30’da Pera Sineması’nda gerçekleştirilecek. Yunanistan’da da gösterime giren ve halkın takdirini toplayan belgeselin yönetmeni Lambrinos, filmin ortaya çıkış hikayesinden, çekim sırasında yaşananlara kadar tüm merak edilenleri HaberVs’ye anlattı.

Röportaj: Ariana Ferentinou
Çeviri: Niyazi Dalyancı – Pınar Keleş
Kamera: Ertan Önsel – Gökhan Tünay
Kurgu: Ertan Önsel
Editör: Güventürk Görgülü

Mehri Belli

1916’da Silivri’de doğan Mihri Belli, İstanbul’da Robert Koleji’ni bitirdikten sonra Amerika’ya İktisat okumaya gitti. Orada gençlik ve işçi hareketlerine katılan Belli, 1940’da Türkiye’ye dönerek Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile ilişkiye geçti. O zamanlar Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi altındaki Türkiye’de ise tek muhalefet parti TKP’ydi. 1943-1944’lü yıllarda İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde asistanlığa başlayan Belli, orada İlerici Gençler Birliği’ni kurdu ve sonrasında tutuklandı. 1946’da yurt dışına çıkarak Yunanistan iç savaşında, Yunanlı komünistlerle beraber mücadele ederken iki kez yaralandı. Sonrasında Türkiye’ye pasaportsuz girmekten ve tabanca bulundurmaktan tekrar yargılandı. 1950 yılından sonra Türkiye’ye döndü, ancak bu sefer de TKP yöneticisi olmak suçundan tutuklandı. Bu cezası da bitince, ilk defa 1960’lı yıllarda “Aydınlık Sosyalist Dergi”, “Türk Solu” gibi yayın organlarında yazma imkanı elde ettikten sonra, yazılarından dolayı aylarca hapse mahkum edildi.

Yine bu dönemde Milli Demokratik Devrim (MDD) tezini geliştirdi ve Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi liderlerle de iletişime geçti. 12 Mart 1971 darbesinde yurt dışına çıktı ve ardından, 1974 affından yararlanarak Türkiye’ye döndü ve Türkiye Emekçi Partisi’ni (TEP) kurdu. 1980’de TEP kapatıldı ve aynı yıl gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesinin ardından tekrar yurt dışına giderek bir süre İsveç’te yaşayan Belli, 1997’de Türkiye’ye dönerek yakından takip ettiği Kürt sorunuyla ilgili sonradan kitap olarak da yayınlanacak Abdullah Öcalan’la görüşmeler yaptı.

1996 yılında Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ni, (ÖDP), 2002’de de Sosyalist Demokrasi Partisi’ni (SDP) kurduktan sonra, 2002 seçimlerinde DEHAP’tan İstanbul 1. Bölge adayı oldu.

Jane Birkin aramızda

Bir zamanların seksi kadın oyuncusu, söylediği tek şarkıyla muhafazakarları hop oturtup hop kaldıran İngiliz sinema oyuncusu, şarkıcı, besteci ve yönetmen Jane Birkin beş yıl aradan sonra yine İstanbul’da. Jane Birkin denilince, onu skandal yaratan “Je t`aime moi non plus” şarkısındaki erotik sesli kadın ve sansürlere maruz kalan “Blowup” filmindeki seksi manken kimliğiyle hatırlayanlar çoktur. 17 … Devamını oku

Enki Bilal: ‘Photoshop çizgiyi öldürüyor’

Hem çizgi romancı, hem film yönetmeni hem de hikaye anlatıcısı olarak tanımlıyor kendisini Enki Bilal. Çizgi romanları, albümleri ve çektiği filmlerle adından sıkça söz ettirdi. Yaklaşık iki yıldır müzayedelerde sunulan eserleri satış rekorları kırdı. Yeni çizim tekniklerini denemekten hoşlanan sanatçının orijinal eserleri, “Enki Bilal İstanbul’da” başlığıyla, ilk kez Türkiye’de sergileniyor. 28 Mart’ta başlayan ve 2 … Devamını oku

Sihirbaz Vassilis Saleas

Enstrümantal müzik yapmak ve dinletmek iddialı bir uğraştır. Çünkü popüler müzik dinleyicisi çoğu zaman vokalsiz bir şarkıyı dinlemek istemez. Oysa bu tür, sesini, tınısını beğendiği enstrümanları “su katılmadan” dinlemek isteyen müzik severler için çok farklı bir yere sahiptir. Hele de dünyanın en iyi müzisyenleri tarafından icra ediliyorsa… Beyoğlu Ghetto yarın akşam, işte böyle ismi, “klarnet … Devamını oku

Kadınım, sömürülmek için varım

2003 yılında kurulan Filmmor Kadın Kooperatifi sadece kadın katılımcıların yer aldığı ve kadınlar için üretmek, paylaşmak, itiraz etmek ve eyleme geçmek için tasarlanmış bir platform. Altı yıldır yapılan filmler, düzenlenen paneller, söyleşiler, sergiler ve atölyelerle cinsiyetçiliğin önüne geçebildikleri bir dünya düşünün izini sürüyor. Kadınların Medya İzleme Grubu, Anayasa Kadın Platformu gibi çeşitli kadın örgütlerine destek … Devamını oku

Madem öyle, Danny Boyle

1956’da İngiltere’de doğan İrlanda kökenli Danny Boyle, 1980’de Kuzey İrlanda’da BBC’nin prodüktörü olarak medyaya adım attı. Mr.Wroe’s Virgins (Bay Wroe’nun Bakireleri) The Night Watch, The Hen House ve Scout dizilerini yönetti. Yönettiği televizyon dizileriyle adından söz ettiren Doyle, ileride çekeceği filmlerin kalitesini biraz da tiyatro sektöründeki deneyimine borçlu. 1982-1987 yılları arasında Joint Stock Tiyatrosu ve … Devamını oku

Amerika’nın son yabancısı: Sean Penn

Aktör Robert de Niro, geçtiğimiz gece gerçekleşen 2008 Oscar Ödül Töreni’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü adayı Sean Penn’i şu sözlerle anlattı: “Bunu nasıl başarıyor? Her rolde kendini öyle yok ediyor ki karşımızda Sam adında bir adam, Gizemli Nehir’den Jimmy Markum, sörfçü Spicoli, Ölüm Yolunda yolunda bir adam veya Harvey Milk oluveriyor. Sean aynı bağlılığı … Devamını oku

Türkiye’nin ilk belgesel fotoğraf okulu açılıyor

Galata’da Serdar-ı Ekrem sokakta bulunan Fotoğraf Atölyesi, Türkiye’de ilk defa gerçekleşecek olan Belgesel Fotoğrafçılık derslerine 1 Mart’ta başlayacak. Buna göre okula son başvuru tarihi 24 Şubat. Beş ay boyunca devam edecek olan atölye, çeşitli üniversitelerden gelen akademisyenler, fotoğrafçılar ve araştırmacıların katılımıyla gerçekleşecek. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden Esra Arsan, Ethem Özgüven ve Ayça Çiftçi gibi akademisyenlerin de … Devamını oku

Komedinin küfürlüsünü seviyoruz

Türk sineması son dönemde sadece işlediği temalarla değil kullanılan dille de çok konuşuluyor. Özellikle komedi türündeki filmlerde kullanılan dilin küfür içerikli ve argo ağırlıklı olması birçok eleştiriye neden olurken gişede milyonları bulan izleyici kitlesiyle rekor kırmaktan da geri kalmıyor. Her yaştan seyircinin tıklım tıklım doldurduğu bu filmler, “Komedi küfürle aynı şey midir?” veya “Küfürsüz komedi … Devamını oku