Yönetmenlik yolunda bir karınca

Azim ve hırs olduğu sürece insanın isteyip de yapamayacağı şey olamasa gerek. İşte, bu azim ve hırs sayesinde, kendi yolunda ilerleyenlerden biri de Mehmet Selçuk Bilge. Üniversitenin ilk yıllarında kısa film çekmeye başlayan Bilge, çektiği ilk filmlerle başarısızlık konusunda ipi göğüslüyor. “Böyle film çekeceksen hiç çekme” diyenler bile oluyor, ama yılmıyor ve sabırla yeni filmlerini … Devamını oku

Witkin’in ‘iğrenç’ estetiği

“Cüceler, vücut bozuklukları olanlar, devler, kamburlar, transseksüeller, sakallı ve çok kıllı kadınlar, kuyruklu, boynuzlu, kanatlı, dört memeli kadınlar, doğumdan dolayı sakat kalmışlar, kolu, bacağı, burnu, kulağı, memesi kopmuş herkes. Aşırı derecede büyük her türlü organı olan herkes. Her tarzda garip ve değişik görünümü olanlar. Ölüler, ölü doğmuş her türlü canlı biçimleri. Hermafroditler, perversion, İsa’nın bedeninin … Devamını oku

Görsel-işitsel mirasın peşinde

Traces in Grains, İstanbul Bilgi Ünivesitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü tarafından, bu alana ilişkin varlığı koruma, farkındalığı arttırma ve ulaşılabilir bir görsel-işitsel miras bırakabilme amacına yönelik bir etkinlik olarak göze çarpıyor. Bu yılın seminerleri 23-24-25 Kasım tarihlerinde Santralistanbul’da gerçekleştirildi. Bu yılki etkinliğe katılanlardan biri de uzmanlık alanları eski sinema, Hollywood ve Japon sineması … Devamını oku

Helal olsun sana, Kont Drakula…

Vampirler ölüp dirilip, kendilerini yeniden keşfedene, Amerikalı Yazar Stephenie Meyer’e (36) şükretmeli. Çünkü yüzyıllar süren yaşamlarında vampirler hiç bu kadar meşhur olmamışlardı. Üstelik Meyer sayesinde sadece kuru şöhretle yetinmeyip, binlerce insanın evine ekmek götürmesine de vesile oluyorlar! Stephenie Meyer’in 2005’te yayınlanan Alacakaranlık (Twilight) kitabı Arizonalı genç bir kadının (Bella Swan) vampir Edward Cullen’la aşkını anlatıyordu. … Devamını oku

Hayata dair bir oyun: Hakiki Gala

Bir pazar akşamı, haftasonunun son demleri. Hava da haftasonununu bittiğini anlatır gibi. İnsanı daha kötü ve karamsar hale getirmek ister gibi yağmur taşıyan bütün kara bulutlar tüm kasvetiyle üstümüze üstümüze geliyor. Ama yağmura hiç aldırmayan bir kalabalık var Taksim sokaklarında. Her ne kadar eğlencenini kalbinin attığı yer olsa da ilginç bir şekilde herkes bir yerlere … Devamını oku

Türk sinemasına “40” dopingi

Türk sineması son yılların en hareketli dönemlerinden birini yaşıyor. Sezonun açılmasıyla birlikte toplam 71 Türk filmi, beyaz perdede yerini alıyor. Emre Şahin’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı ilk uzun metrajlı filmi “40” ise bunlardan biri. 40 için “Ne sanat ne de kitlelere hitap eden bir film” tanımlaması yapan Şahin, filmiyle Türk sinemasındaki boşluğu doldurduğunu ve sinema … Devamını oku

Altın Portakal’dan Hollywood’a

46.sı düzenlenen Altın Portakal Film Festivali’nin ödüllü filmleri arasında İstanbul Bilgi Üniversitesi mezunu genç bir yönetmenin de yapıtı var. Efe Conker’in bol ödüllü filmi “Geri Dönüşüm Günlüğü” Türkiye’nin en köklü film festivalinden de boş dönmedi ve kısa film dalında Digital Film Academy Ödülü’ne layık görüldü. Conker bu ödülü, Mustafa Dok’un “Köy” ve Cahit Çeçen’in “Tamirci … Devamını oku

Türkiye’nin konuştuğu klip

Son günlerde Türkiye’deki internet kullanıcıları arasında tam bir “Doğa için çal” çılgınlığı yaşanıyor. “Türkiye’deki doğa varlıklarının korunmasına yönelik bilincin, gelişmesine ve yayılmasına katkıda bulunmak” amacıyla kurulan www.agaclar.net sitesinin bir projesi olan “Doğa İçin Çal” (www.dogaicincal.com) yarattığı müzik mozaiği ile şu sıralar oldukça dikkat çekiyor.

Doğa İçin Çal projesinin ilk ürünü olan Divane Aşık gibi klibi organizasyonun resmi web sitesine yükleneli henüz bir bile ay olmasına rağmen Google’da “doğa için çal” araması yapıldığında listelenen sonuç sayısı 1 milyon 240 bine ulaşıyor.

Hasan Tunç’un daha önce Laço Tayfa, Erkan Ogur, Kazım Koyuncu, İsmail Hakkı Demircioğlu gibi sanatçılar tarafından yorumlanan “Divane Aşık Gibi” isimli eserini, Türkiye’nin çeşitli illerinde doğup, farklı müzik kültürleri ile yetişen 45 sanatçı yeniden yorumluyor. Yaklaşık 7 buçuk dakika süren parçaya çekilen video klip, şu sıralar sosyal tüm paylaşım platformlarında ve bloglarda büyük bir ilgi görüyor. Fırat Çavaş yönetiminde yapılan ve kolaj niteliği taşıyan “Doğa İçin Çal”, Dünya’nın içinde bulunduğu iklim değişiklikleri, buzulların erimesi, seller, taşkınlar ve bu gibi doğa olaylarına tamamen duyarsız kalan insanlara karşı, birlikten kuvvet doğar düşüncesiyle ortaya çıkan tepkisel bir proje.

Ekim ayı başında klibin internete yüklenmesinin ardından Osman Tan Erkır’ın Fox TV’deki Popstar Alaturka programında klibi yayınlamasıyla projeye yönelik ilgi patlamasının da fitili ateşlenmiş oldu. Klip yalnızca resmi web sitesi olan dogaicincal.com’da değil, Vimeo, İzlesene, Vidivodo ve YouTube gibi video paylaşım platformlarında da hatırı sayılır bir izleyici kitlesine ulaşıyor. Örneğin Youtube’da klip 37 ayrı kullanıcının sayfasından izlenebiliyor ve bu sayfalardaki toplam izlenme sayısı 120 bini aşıyor..

Projenin yönetmenliği yanında kurgu, düzenleme, kayıt ve miks işlemlerini de üstlenen ses tasarımcısı Fırat Çavaş, ticarî bir beklentisi olmadığını; amacın, var olan doğa derneklerine dikkat çekmek olduğunu ve projeye gösterilen ilginin bu amacı yerine getirdiğini belirtiyor.. Mayıs sonu başlanan projenin 5 aylık bir süreçte tamamlandığını belirten Çavaş, kameranın hobisi olduğunu ve şu an eğitim aldığını ancak proje sürecinde video konusunda bir eğitimi olmadan projeyi gerçekleştirdiğini anlatıyor. Videonun handycam’le çekildiğini ve çekim sırasında yaşanan en büyük zorluğun mekan bulmak olduğunu söyleyen Çavaş, kayıt konusunda doğallığı korumak için çok iyi bir mikrofon kullanmadığını ve bazı dış sesleri de kayda ekledikten sonra parçayı mastering için Barış Büyük’e devrettiğini belirtiyor.

Fırat Çavaş kimdir?
Fırat Çevaş 1978’de doğdu. 7 yaşında piyano çalmaya başladı ama lise yıllarında gitara yöneldi. Gitarla aynı anda başladığı Bas Gitar’dan kopamadı ve Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümünde Bas Gitar eğitimine başladı. 3’üncü ve 4’üncü sınıfta bölüm birincisi olarak 2003 yılında mezun oldu. Feridun Düzağaç, AF, Boomerang, Baybora, Burak Kut, Hülya Avşar ve bunlar gibi bir çok isime eşlik etti. Müzisyenliğin yanı sıra profesyonel olarak tonmayster ve post prodüksiyonla ilgileniyor ve amatör olarak video çekimleri ve montaj yapıyor.

 Dünyada ve özellikle Afrika’da müzik okulları açıp barışı ve kültürü ülkeler arasında yaymayı amaçlayan, çalışmanın yurt dışındaki örneği olan ve Whitney Kroenke Burditt tarafından yönetilen “Playing for Change” (www.playingforchange) Stand By Me (John Lennon), One Love (Bob Marley), No More Trouble (Bob Marley), Bring It On Home To Me (Sam Cooke) gibi parçaları proje kapsamında onlarca müzisyeni bir araya getirerek coverlamıştı. “Doğa İçin Çal” projesinin de yeni parçalarla devam edeceğini belirten Çavaş, “Divane Aşık Gibi” isimli esere çekilen videonun sadece bir başlangıç olduğunu söylüyor.

“Playing for Change” proje ekibinin bilgisi dahilinde desteklenen “Doğa İçin Çal” projesinin gördüğü büyük ilgi, insanların dikkatini doğaya çekmek ve insanların doğa olaylarına dair biraz daha bilinçlenebilmesini sağlamak için atılan adımın hedefi büyük ölçüde bulduğunu gösteriyor.

Hayal fabrikasının emekçileri

Mustafa Kemal AğaoğluMustafa Kemal Ağaoğlu; 1939 yılında dünyaya geldi. Siyaset ve edebiyat dünyasında adı çok duyulmuş aslen Karabağlı bir aileden geliyor. Dedesi, 1909 yılında Türkiye’ye gelen ve o dönem Türkçülük akımının önde gelen isimlerinden olan yazar Ahmet Ağaoğlu (Agayef), babası 1950’li yıllarda Demokrat Parti hükümetlerinde bakanlık da yapmış olan yazar Samet Ağaoğlu. Yine günümüz yazarlarından, … Devamını oku