Onlar “Adsız Kumarbazlar”

Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zararlı bağımlılıklardan bir tanesi de hiç kuşkusuz “kumar bağımlılığı”. Birçok insanın önce zevk için başladığı kumarın, ilerleyen zamanlarda bağımlılığa dönüşüp, insanları hem maddi hem de manevi olarak yıkıma uğrattığını sık sık duyarız. Kumar borçları yüzünden aileleri parçalanan, psikolojik olarak çöküntüye uğrayan, hatta intihar eden insanlar olduğu halde bu bağımlılıktan kurtulmak da … Devamını oku

Türkiye’de 30 bin tane daha Norşen var

Hükümetin Kürt sorunun çözümüne ilişkin başlattığı girişimler, sorunun çözümünde izlenecek yol haritasının içeriği belli olmasa da sert bir siyasi tartışmayı başlattı. Hükümet siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle görüşmelere başlarken CHP ve MHP liderleri başlatılan girişime muhalefet ediyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Bitlis gezisi sırasında Güroymak ilçesini Kürtçe adı olan “Norşen” diye anması ise … Devamını oku

“Arkadaş Baykal” açılımı

HaberVs “Kürt açılımı” tartışmalarında, Radikal ve Star gazetelerinin dört gün arayla manşete taşıdığı iki köşe yazısı dikkat çekiciydi. Radikal, 7 Ağustos tarihli nüshasında, Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’in Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk’le yaptığı görüşmeyi kaleme aldığı yazısını manşete çekti. Ahmet Türk özetle, 1970’lerde Meclis’te CHP sıralarında omuz omuza mücadele verdiği, 12 Eylül … Devamını oku

Vicdanımızın sesi Sait Şanlı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kan davalarının bitmesi yolundaki çabaları nedeniyleFransız Haber Ajansı (AFP) tarafından 2006 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilen ve ‘Nobellik Sait’ lakabını alan Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı 65 yaşındaki Sait Şanlı dün (10 Ağustos 2009) günü yaşamını yitirdi. Üç hafta önce kalp rahatsızlığı nedeniyle hastaneye yatırılan Şanlı geçirdiği iki ameliyatın ardından yoğun bakımda tutuluyordu. … Devamını oku

Turkey’s balancing act in energy

News, Etc.Less than a month after Turkey signed the partnership agreement for the Nabucco pipeline project which is designed to break the Russian monopoly in energy supplies to Europe, Russian Prime Minister Vladimir Putin and his Turkish host Tayyip Erdogan announced in Ankara plans for intensive cooperation in oil and natural gas. Erdogan hosted both … Devamını oku

Evinizi mortgage ile satıyorsanız dikkat!

Gayrimenkul alımlarında kullanılan mortgage kredilerinin ipotek zorunluluğu, Tapu işlemlerinde kullanılan TAKBİS adlı yazılımın özellikleriyle birleşince alışveriş prosedürü konut satıcıları için ciddi bir risk haline geldi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tasarruf İşlemleri Dairesi Başkanlığı’nın 4 Şubat 2008 tarihli genelgesine rağmen ne bankalar ne de tapu müdürlükleri satıcılar için risk yaratan bu yöntemi değiştirmeye yanaşmıyor. Tapu … Devamını oku

David Kohen

Çekim için ses kontrolü yapıyoruz. O, daha biz söylemeden ne yaptığımızı fark ediyor ve mikrofona konuşmaya başlıyor. Sesi, kameranın üzerindeki “volume metre”de son derece gür ve net şekilde beliriyor.

“Sesiniz çok iyi” diyorum.
“Benim sesim yaşıma uygun değil” diye cevaplıyor, “telefonda benle konuşanlar karşılaşınca çok şaşırıyor. Çünkü olduğumdan çok daha genç olduğumu sanıyorlar.”

1924 doğumlu. 60 yıllık sigortacı. Türkiye’de faaliyet gösteren en eski firmalardan birinin sahibi. 19. yüzyılın sonlarında, kendisiyle aynı ismi taşıyan dedesi David Kohen’in Selanik’te başladığı bu mesleği ailesinin üçüncü kuşağı olarak yürütüyor. Eskisi kadar çalışmasa da her gün saat 08:30’da, Maslak’taki plazalardan birindeki bürosunda oluyor. İşleri yürüten “dördüncü kuşağa” yardımcı oluyor.

Kohen, ilerleyen yaşına rağmen bulunduğu sektörün sorunlarına kafa yoran ve bunu yaparken geride bıraktığı 60 yılın deneyiminden yararlanan biri, belki de tek isim. Hatip ve nüktedan. Bu nedenle onu sigortacıların kendi içinde gerçekleştirdiği hemen her toplantıda kürsüde ya da genel müdürlerin masasında görebilirsiniz. (Ama 86 yaşındaki Kohen’in “kadın nüfusunun azlığı” nedeniyle bu masayı beğenmediği de olur!)

Kohen’in genç meslektaşlarına aktardıkları sadece sektörün gidişatıyla ilgili gözlemleri değil. Deneyimli işadamı aynı zamanda “Türkiye’nin Wall Street”i olarak tanımladığı ve geçtiğimiz yüzyılın ilk yarısında ülkedeki finans piyasasının merkezi konumundaki Bankalar Caddesi’ni en iyi bilen isimlerden. Mesleğinin, ülkemizdeki yakın tarihinin yakın tanığı. Beş yıl önce katıldığı bir toplantıda konuşma yapan bir yöneticinin, Türkiye’de erken dönem sigortacılığı hakkında yanlış bilgiler verdiğini görmesi üzerine “anlatmanın zamanı geldi” diye düşünüyor. “Gerçekten bilmiyorlar” diyor, “çünkü bizim sigortacılık tarihimiz gerçek anlamda yazılmadı.” Ve genç meslektaşlarını Bankalar Caddesi’ne götürüp, bina bina dolaştırıyor. Kohen bu caddedeki, sigorta ve finans şirketlerinin bulunduğu ünlü Union Han’da 1948’den 1999’a kadar çalışmış. O yıl, kızı ve damadının da yönetici olduğu şirketini finansın yeni merkezi Maslak’ta bir plaza taşımış. Türkiye’de mesleğini, en azından sigortacılığı, sektörün emekle döneminden başlayarak devasa plazalara taşındığı günlere kadar sürdüren bir başka isim olduğu konusunda şüpheliyim.

Gelgelelim Kohen’in mesleğinin tarihine ilgisi sadece bilgi edinmekle sınırlı değil. Uzun yıllardır sigorta belgeleri ve görselleri topluyor. Bunca parçayı nereden topladınız sorusunu yine soruyla cevaplıyor: “Koleksiyoncu malını nerden temin eder? Sağdan, soldan, sabırla müzayedelerden, bazı evlerin satışlarından…”

İşte Kohen’in sağdan soldan sabırla topladığı koleksiyonunun bir bölümü (yaklaşık üçte biri) geçtiğimiz aylarda Bankalar Caddesi’ndeki Osmanlı Bankası Müzesi’nde bir sergiye konu oldu. “Mal Canın Yongasıdır” ismini taşıyan sergi, Türkiye topraklarındaki sigortacılığın Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki günlerini canlandırıyordu.

Türkiye’nin belki de en yaşlı sigortacısı olarak Kohen’in kaygıları sadece geçmişi belgelemekle ilgili değil. “Bugün Türk ekonomisinin, dünyanın ilk 15. büyük ekonomisi olarak anılıyor” diyor. “Oysa sigortacılığımız 40. sırada bile değil. Aradaki büyük uçurumu kapatabilecek güçte olmamıza rağmen temel hatalar yaptığımıza inanıyorum” diye ekliyor. Umuyorum ki David Kohen Türk sigortacılığının, onun arzu ettiği yere geldiğini de görebilecek.


Haber:
Kurgu: Ertan Önsel-İşvecan Özen
Kamera: Gökhan Tünay

2010’un AKM ile imtihanı

Mimar Tabanlıoğlu’nun Ekim 2008’de tamamladığı Atatürk Kültür Merkezi yenileme projesinin uygulama ihalesi dokuz ay sonra yapıldı. İnşaatın 210 günde tamamlanacağının söylenmesine rağmen, AKM’nin 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti’ne yetişip yetişmeyeceği belli değil.

Initiatives for Kurdish problem; are they real or make-believe

Niyazi Dalyanci It all started in May when President Abdullah Gul announced that Turkey has an historical opportunity to solve its age-old problem with its Kurdish citizens. “Good things will happen,” Gul added. Then later during a visit to Damascus, chatting with journalists accompanying him, Gul brought a little more clarification to his statement by … Devamını oku

Karadeniz, sel ve otoban…

sayfasını ziyaret edebilirler.

Doğayı katleden proje

Yaklaşık 4.2 milyar dolara mal olan 542 kilometrelik Karadeniz sahil yolunda, 27 kilometre uzunluğunda 263 adet köprü, 41 kilometre uzunluğunda 12 adet tek tüp tünel, 18.5 kilometre uzunluğunda 20 adet çift tüp tünel yer alıyor. Karadeniz sahil yolu, Samsun’dan Sarp’a kadar, 6 il, 63 ilçe, 17 bucak merkezi, 9 liman, 2 havaalanı ve bir çok yerleşim birimine uzanıyor.

Öte yandan proje büyük bir sahil şeridinde GAP topraklarından daha büyük bir alanın kayalarla doldurulmasına neden oldu. Karadeniz yapısı itibariyle kapalı bir sisteme sahip olduğu için kıyıdan açığa doğru gidildikten çok kısa bir mesafe sonra denizdeki canlı varlığı oldukça azalıyor. Bu nedenle proje doğal ortamları kıyılarla sınırlı canlılar için büyük bir tehdit oluşturuyor.

Bu korkunç düzeydeki tahribata karşılık yapılan yol ve yapılan masrafların boşa gitme ihtimali de var. Zira yolun azgın Karadeniz sularına dayanamayacağı, çelikten de yapılsa alttan çökeceği söyleniyor. Projeye karşı çıkanlar, yolu içerden geçirerek kıyı şeridine zarar vermeden tüneller açarak bir güney projesi oluşturmak gerektiğinden söz ediyorlar. İşte “Son Kumsal” belgeseli de Karadeniz halkına bu seçeneği hatırlatmak ve “sahiline sahip çık!” mesajı vermek için Aydın Kudu ve Rüya Arzu Köksal tarafından çekilmiş…