Prens tacizci, Varyemez üçkağıtçı, Şirinler komünist

Çocukluk, hayatın en masum dönemidir; dolayısıyla saatlerini izleyerek geçirdikleri filmler de masum olmalıdır. Biz senelerce böyle olduğuna inandık. Pamuk Prenses cadıdan kaçan iyi bir kızdır, Yedi Cüceler zor durumdaki Prenses’e evlerini açan kısa boylu yardımsever tiplerdir. Robin Hood fakir babası, Superman kötülerin düşmanıdır. Külkedisi ise üvey anne elinde kahrolan savunmasız bir kızcağızdır. Her zaman iyi-kötü, … Devamını oku

Nice yıllar Tetris

Kimine göre havadan düşen anlamsız bloklar, kimine göre bir hastalık. Büyükten küçüğe hepimizin elini aşındırmış bir oyun. Mantık basit: Yukarıdan aşağı durmadan inen, yatay şekilde sağa, sola kaydırabildiğimiz ya da kendi ekseni etrafında döndürebildiğimiz renkli kutular. Durdurulamayan, giderek daha hızla düşmeye başlayan bu bloklar ekranı kaplayarak hayatı size zindan ediyor. Neyse ki düştükleri yerde, eksiksiz … Devamını oku

50 yıllık TV yıldızı: Küresel ısınma


Yine 5 Haziran Dünya Çevre Günü geldi çattı. Çevre dendiğinde herkesin ağzından çıkan iki kelimeden biri olan ‘’küresel ısınma’’, son yılların en büyük sorunu. Buzulların eriyeceği ve suların yükseleceği ihtimali, bir gölge gibi peşimizde dolaşıyor. Peki küresel ısınmanın, 50 yıldır televizyonlarda konuşulan bir gerçek olduğunu kim biliyor?

Yapımcılığını Frank Capra’nın üstlendiği ‘’Unchained Goddess’’ adlı belgesel, 1958 yılında ABD’deki TV kanallarında bu konunun konuşulduğunu gösteriyor. Yönetmenliğini William T. Hurtz ile Frank Capra’nın paylaştığı 12 Şubat 1958’de yayınlanan belgeselde, Dr. Frank C. Baxter’ın anlatımıyla küresel ısınma konusundaki neden sonuç ilişkisi, izleyiciye aktarılıyor.
Baxter, “Mevcut bilgimizle, zamanla neler olabileceği hakkında bir fikir üretemiyoruz. Şu an bile insanoğlu, uygarlığının atık ürünleriyle istemeden de olsa dünyanın iklimini değiştiriyor olabilir. Havanın, güneşin sıcaklığını emmesine neden olan fabrika ve otomobillerimizin atıkları dolayısıyla her yıl bir milyar ton karbondioksit yüzünden atmosferimizin sıcaklığı artıyor” sözleriyle küresel ısınmanın olumsuz sonuçlar doğuracağını 50 yıl önce anlatıyor.

Dr Baxter’a eşlik eden Amerikalı aktör Richard Carlson’ın anlatılanlara karşı sorduğu “Atmosferin ısınması kötü mü?” sorusu filmin en can alıcı bölümü. Çünkü o zamanlar bu etki kötü bir durum olarak algılanılmıyor. Bu soru üzerine Dr. Baxter çareyi yapılan ölçümleri söylemekte buluyor; Yeryüzü sıcaklığındaki bir kaç derecelik artışın buzulları eriteceğini ve Mississipi Vadisi’nin bir iç denize dönüşeceğini söylüyor.

Dr. Baxter hiç kuşkusuz televizyonda dile getirdiği bu bilgileri, o ana kadar yapılan bilimsel araştırma sonuçlarından ve konuyla ilgili makalelerden aktarıyor. Bir başka deyişle bundan 50 yıl önce ilk kez Dr. Baxter tarafından televizyonlarda dile getirilen küresel ısınma tehlikesiyle ilgili bilimsel çalışmalar aslında çok daha eskiye dayanıyor. Ancak asıl ilginç olan, popüler kültürde 50 yıldır konuşulan küresel ısınma konusuyla ilgili 50 yıl sonra hâlâ ciddi bir adım atılmamış olması…

Dr. Baxter televizyonun bilimsel ikonu

Dr. Frank C. Baxter, Amerikalıların hayran olduğu bir televizyon yıldızı ve eğitmen. Aynı zamanda Southern California Üniversitesi’nde ingilizce profesörü. Dr. Baxter, içlerinde Unchained Goddess’ın da bulunduğu sekiz eğitici filmden oluşan “Bell Laboratory Science Series” adlı televizyon serisinin Dr. Research adlı karakter sayesinde Amerika’nın yıldızı haline geliyor. Dr. Baxter, bu sekiz filmde de baş karakter, anlatıcı ve eğitmen. Ne kadar ilginçtir ki bilim adamı olmamasına rağmen bir bilimsel ikon haline geliyor.

“Bell Science Series” için çekilen belgesel filmler, 1950’lerin sonlarına doğru televizyon için üretildi ve 1960-1980 yılları arası okullarda vazgeçilmez bir öğe haline geldi. Filmlerde bilimsel bilgiler, aktörler ve animasyon birleştirilerek; canlı, eğlenceli ve yalın bir anlatım esas alınmış. Çekilen diğer başlıca filmler ise; “Our Mr. Sun” (1956) , “Hemo the Magnificent” (1957), “Gate to the Mind” (1958) ve “The Alphabet Conspiracy” (1959).

Falcıya kim neden gider?


Türkiye son iki gündür İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın falcıya gittiği haberini konuşuyor. Ancak Hürriyet yazarı, Yılmaz Özdil’in Celalettin Cerrah’ı işaret eden ‘Fal’an filan’ başlıklı yazısına İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yalanlama geldi. Yapılan açıklamada köşe yazısında yer verilen bilgilerin yalan olduğu, fal ve falcılara danışarak olay aydınlatmanın söz konusu olmadığı belirtildi.

HaberVs muhabirleri, İstanbul Emniyet Müdürü’ne kadar giden bu fal merakının nedenlerini ve sonuçlarını araştırdı Falcılara kim neden gidiyor? Ne umuyor, ne buluyor?

Yılmaz Özdil’in “Fal’an filan” başlıklı yazısından bir bölüm:

“Gazeteciliğe başladığım şehirde pek meşhur bir medyum var şu sıralar… Vergi levhalı, fişli faturalı, resmi yani… Elini eline koyuyorsun, gözüne bakıyor, başlıyor anlatmaya… İstersen geçmişten, istersen bugünden, istersen gelecekten.

Gelen gidenin haddi hesabı yok.

En son kim geldi biliyor musunuz?

Bir başka büyük şehrin, pek meşhur,

pek medyatik Emniyet Müdürü!

Peki, ne sordu?

Başı kesilen ve katili bir türlü bulunamayan kızcağız var ya… Onun akıbetini!

Medyumluk böyle bi şey işte…

Bulaşıcı.

Bakın, hangi emniyet müdürü olduğunu yazmadım ama, şak diye bildiniz kim olduğunu…”


İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklama:

02.06.2009 tarihli HürriyetGazetesindeki Yılmaz Özdil’in köşesinde “Fal’an filan…” başlığı altında Münevver Karabulut’un öldürülmesi olayının aydınlatılmasında, halk arasında falcı tabir edilen kişilere başvurulduğu şeklinde yalan bir habere yer verildiği görülmüştür.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü olayları pozitif bilim tekniklerinden yararlanmak suretiyle delilden sanığa giderek aydınlatmaktadır. Fal ve falcılara danışarak olay aydınlatılması asla söz konusu olamayacağı gibi İl Emniyet Müdürümüz Sayın Celalettin Cerrah’da son yedi yıl içerisinde İzmir iline gitmemiştir.

Ayrıca, Öncel Öziçer’in 27.05.2009 tarihli Yeni AsırGazetesinde yayınlanan köşe yazısında ileri sürdüğü, İstanbul Emniyet Müdürü’nün İzmir İlinde bir falcıya gittiği yalan haberi ile ilgili de avukatlarımız aracılığıyla yasal işlemler başlatılacaktır.

Gerçekle bağdaşmayan, suçlayıcı iddialara yer verilmesi objektif gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmamaktadır.


Video haber:
Meryem Ayhan – Orçun Niş

Kids learn how to ask authorities to solve their problems through PAP

Tunc Karacay Public Achievement Program (PAP) originated in the U.S. in 1990. It was jointly created by Hubert H. Humphrey Social Political Institute and Center for Democracy and Citizenship. In Turkey,Public achievement was realized in 2002. Dr.Serdar Değirmencioğlu, a lecturer on psychology at Arel University in Istanbul, introduced PAP in Turkey recruiting volunteers generally from … Devamını oku

Gender discrimination to be expurgated from school textbooks

Serdar Cevher Various civil society organizations against sexual discrimination used to organize regular meetings to discuss the classical role of the woman, mostly put forward by family education and supported by national school curricula of young students; but the discussion could not be put on the national agenda for a long time. Although the attitude … Devamını oku

Kaş -limanı- yaparken göz çıkarmak

/Kaş Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Gökseki köyü kıyısındaki taşocağı yöre halkına korku yaşatıyor. Konutları zarar gören ve resmi kurumlara yaptıkları başvurulardan sonuç alamayan Göksekililer, geçtiğimiz hafta düzenledikleri eylemle taşocağında dinamit kullanımının sona ermesini talep ettiler. Türkiye’nin en güzel sahillerinden birini işgal eden ocak, Demiryolları Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü’ne (DLH) ait ve Makyol … Devamını oku

Kara Afrika’nın beyaz kurbanları

“Biz”den farklı olana yabancılaşma, dışlama, onu tehlikeli görme hemen hemen her ırkta, her toplumda sıkça rastlanan bir durum. Bize benzemeyenleri tanıyıp, öğrenmek yerine onları uzaklaştırmak hatta bazen yok etmek en kolay seçim gibi görünüyor nedense. Bunun en güncel örneklerinden biri de uzunca bir süredir Afrika’da yaşanıyor. Afrika kıtasında yaşayan halkların çoğunluğunun siyahi olduğu bölgede bembeyaz … Devamını oku

Haliç Kültür Havzası projeleri

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetimi, Kültür Yönetimi ve Sanat Yönetimi son sınıf öğrencilerinin Haliç’e değişik açılardan yaklaşarak sosyal ve kültürel yönlerini ön plana çıkarmak amacıyla hazırladıkları projeler 29 Mayıs’ta santralistanbul’da tanıtıldı. Haliç Rehberi, Fener-Balat’tan, Liselilerin İstanbul Sokakları ve Liseliler 2010’a Katılıyor! projelerinin tanıtım etkinliğine yerel yöneticiler ve kültür-sanat yöneticilerinin yanı sıra, Haliç … Devamını oku