AA/Medyakronik
Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın rektörlüklere gönderdiği, üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını sağlayan yazıyı “genelge” kabul ederek oybirliğiyle yürütmenin durdurulması kararı verdi. Danıştay’ın kararından sonra türban yasağında yine başa dönülmüş oldu. Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerden sonra YÖK Başkanı Özcan 24 Şubat’ta rektörlüklere, ”Başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören değişikliklerin yapıldığı Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığına” ilişkin bir yazı göndererek üniversitelere türban ve başörtüsüyle girebilmenin önünü açmıştı. Ama söz konusu yasa değişikliği farklı yorumlandığı için kimi üniversiteler yasağı uygulamaya devam ederken, kimi de türbanlı öğrencilerin öğrenimlerine devam edebilmelerini sağlamıştı. Bazı öğretim üyesi dernekleri de YÖK Başkanı Özcan’ın gönderdiği yazının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Avukat Fikret İlkiz, Danıştay kararının hukuka uygun olduğunu belirterek, “Zaten Anayasa’da yapılan değişiklikler türban yasağını kaldırmıyordu. Danıştay’ın verdiği bu karar TBMM’nin bir kanun çıkarması gerektiğine işaret ediyor. Bu yapılmazsa yasak sürer” dedi.
“YÖK Başkanının yazısı kanunsuz”
Danıştay 8. Dairesi, YÖK Başkanı Özcan’ın rektörlüklere gönderdiği yazılı bildirimi yetki unsuru yönünden kanuna uygun bulmadığını belirterek, “YÖK Başkanı’nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığına hükmetti”. Daire, YÖK Başkanı imzasıyla gönderilen genelgenin, ”başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören değişikliklerin yapıldığı Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerine göre uygulama yapılabilmesi için ayrıca bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç bulunmadığı” yönünde rektörlüklere yapılan bir bildirim olduğunu vurguladı.
Genelgede, bazı kız öğrencilerin başlarını örtmekte kullandıkları kıyafetler nedeniyle eğitim ve öğrenim hakkını kullanamadıkları belirtilerek, “Söz konusu Anayasa değişikliği gözönünde bulundurulmak suretiyle uygulama yapılmasının kamu görevi ifa eden yükseköğretim kurumlarının yöneticilerinin görev, yetki ve sorumluluğundadır. Genelge bu haliyle yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesine ilişkindir. Yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesine dair bir düzenlemeyi içermektedir” dendi.
Oybirliğiyle dudurma
Kararda genelgenin Yükseköğretim Genel Kurulu’nun 2547 sayılı Yasa uyarınca belirlenen görev alanı içinde yer aldığı belirtilerek, “Yükseköğretim kurumlarında eğitim-öğretim faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve yükseköğretimin planlanması, düzenlenmesi ve yönetilmesi hususunda bir düzenleme getirilmesine karşın, bu uygulama Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından tesis edilmiş bir işlem değildir. İlgili Anayasa, yasa ve yönetmelik hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; ancak, Yükseköğretim Genel Kurulu’nun tesis edeceği işlemle düzenleme getirilecek bir alanda Yükseköğretim Kurulu Başkanı’nın tek başına işlem tesis etmek suretiyle düzenleme yapma yetkisinin bulunmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından tesis edilen ve yükseköğretim kurumlarında, 23 Şubat 2008 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Anayasa’nın 10. ve 42. maddelerine eklenen ibareler uyarınca uygulama yapılmasını teminen gereği için rektörlüklere yapılan bir bildirim olan 24 Şubat 2008 gün ve 225 sayılı genelgede yetki unsuru yönünden yasaya uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, rektörlüklere gönderilen genelge yetki unsuru yönünden açıkça yasaya aykırıdır” denilerek oybirliğiyle yürütmenin durdurulması kararı verildi. YÖK Başkanı Özcan’ın Danıştay 8. Dairesi’nin kararına, itiraz etmesi halinde konu Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nda görüşülecek.
Hukukçu Fikret İlkiz, Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliklerin zaten türban yasağını ortadan kaldırmadığını belirterek, “Yapılan değişikliklerin türban yasağıyla alakası yoktu. Mutlaka yasal düzenleme yapılması gerekiyordu ki birçok hukukçu ve rektör de bunu dile getirdi. Ancak YÖK Başkanı bir genelge yayınlayarak Anayasa değişikliğini türban yasağının kaldırılması şeklinde yorumladı. Danıştay da haklı olarak bu uygulamanın hukuka uygun olmadığına karar verdi. Danıştay bu kararla, ‘olmayan değişikliği genelgeyle ihdas edemezsiniz’ demiştir. TBMM’nin türban yasağını kaldırdığını belirten bir yasa değişikliği yapması gerektiğine hükmetmiştir. Meclis YÖK Kanunu’nun 17. maddesinde türban yasağının kaldırıldığına dair bir yasal değişiklik yapmadığı müddetçe Anayasa’nın 10 ve 42. maddelerindeki yapılan değişiklikler türbanı serbest bırakmaz. Bu nedenle Danıştay kararı hukuka ve anayasaya uygundur” dedi.