“Kalene gol atıp ayakta kalmak, öğrenme sürecinin bir parçası”






Dünyanın önemli savunma oyuncuları arasında ismi geçen ve Brezilya Ulusal Takımı’nda da forma şansı bulan Edu, Şampiyonlar Ligi’nde şansız bir sezon geçiriyor. Fenerbahçe’nin gruplarda yediği 6 golde, Edu’nun katkısı var: CSKA ve İnter maçlarında son adam olarak kaptırdığı iki top Fenerbahçe’nin kalesinde gol oldu. Edu yine bu maçlarda bir penaltıya neden oldu ve kendi kalesine bir gol attı. Şampiyonlar maçındaki yedinci maçında da aynı talihsizliği yaşaması, eşine az rastlanan bu istatistiği ortaya çıkardı.

Edu, dün geceki karşılaşmanın 23. dakikasında Fenerbahçe kalesine attığı gol sonrasında çok üzüldüğünü ve bunun, bir savunma oyuncusunun daima karşı karşıya olduğu bir risk olduğunu söyledi. “20 kadar tehlikeyi engelleyebilirsiniz ama birini kaçırırsınız ve gol olur. O noktadan sonra geriye dönmek mümkün değil. Kafanızı dik tutup mücadele etmek durumundasınız. Bu öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Takım arkadaşlarımdan yardım gördüm ve biliyorum ki bana güveniyorlar.”

Sahada yaptığı hatanın şokunu üstünden atmış gözüken futbolcu, Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı yedi maç sonunda unutamadığı anın hangisi olduğu sorunu ise, “Her an, bu dünyanın en önemli turnuvası” sözleriyle cevapladı. Edu, “Eğer özel bir an belirtmem gerekirse ilk 16’ya kaldığımız günü seçebilirim” dedi.

“Birbirimizi her zaman anlamasak da kopma olmuyor”

Edu’nun Fenerbahçe kalesine attığı golde, kaleci Volkan’ın kendisini uyarıp uyarmadığı da tartışılmıştı. Futbolcu, “Portekizce ve İspanyolca konuşan sağ ve sol beklerin Türkçe konuşan bir kaleciyle hangi dilde anlaştığı” sorusunu ise şöyle cevapladı: “İlk başlarda çok zordu, ama artık birbirimizi öğrendik. Elbette Brezilyalılar, kendi aramızda daha çok konuşuyoruz. Biri size maç içinde seslenirse, az çok ne istediğini anlıyorsunuz. Ama maçın sıcak anlarında tam olarak ne olduğunu anlamıyorsunuz. Yine de bir şeylerin kopma olmadan devam ettiğini biliyorsunuz ve bu çok yardımcı oluyor.”

Türkçe’nin çok zor bir dil olduğunu düşünen Edu sadece “günaydın, hoşça kal” gibi temel şeyleri öğrenebildiğini söyledi. Diğer futbolcuların da Portekizcelerini ilerlettiğini ve bunu yalnızca “kötü sözlerden” oluşmadığını belirtti.

“Türkiye’de oynamak daha zor”

Brezilya ve Türkiye liglerini karşılaştırması istenen soruya şu cevabı verdi: “Teknik anlamda Türkiye ligi biraz daha alt seviyede, ama burada oynamak daha zor. Hiç boşluk yok, gelecek karşılaşmayı düşünmeye zamanınız yok. Tempo daha hızlı. Ama atmosfer daha güzel. Her maçımızı 30 bin taraftar izliyor, stadyum her zaman dolu. Bu Brezilya’da olmayan bir şey.”

Şu anda en çok beğendiği Türk futbolcunun İspanyol takımı Villareal’de oynayan Nihat Kahveci olduğunu belirten Edu soru üzerine, Zico’nun olağanüstü mütevazı ve futbolcularına güven telkin eden bir teknik direktör olduğunun altını çizdi. “O dünya çapında bir futbolcuydu, hepimiz ondan bir şeyler öğrenmek durumundayız” diye ekledi.

“Rövanşta gol kovalamamız lazım”

Genç takımlar dışında, bugüne kadar iki özel maçta Brezilya Ulusal Takımı’nın formasını giyen Edu, Teknik Direktör Dunga’dan yakın gelecekte çağrı beklediğini de belirtti. Edu Dracena, Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde ilk sekize yükselmesine ise “yüzde 50” şans veriyor: “İlk maçın skoru bize belki de biraz daha avantaj sağlıyor. Kendimize güvenip gol kovalamamız lazım!”