İşkenceci bir generalin itirafı: “Çiğnenen Yasalar, Kırılan Hayatlar”

bianet.org

Çiğnenen Yasalar, Kırılan Hayatlar”dan “İşkenceye Tanıklık Etmek” bölümünü, Ebu Garib’de, Guantamano’da, Türkiye’de ve dünyanın neresinde işkence varsa, orada işkenceye uğrayanların yanlarında olduğumuzu ifade etmek için çevirdik. ABD’nin Ebu Garip ve Guantanamo’da zorla özgürlüğünden alıkoyduklarından 11 kişinin ilk elden işkence, insanlık dışı ve kötü muamele, küçültücü davranış ve cezalandırmaya dair anlatımlarının yeraldığı raporda uluslararası standartlara göre bu kişilerin tıbbi değerlendirmeleri, işkencenin uzun süren fiziksel ve psikolojik sonuçları belgelendirildi. Bu değerlendirmeler ABD personelinin savaş suçları komisyonunun işkenceyi yasaklayan kanunlarının ihlalinin kanıtı aynı zamanda.

Sağlık profesyonelleri de işkenceye göz yummuş

PHR’nin konuştuğu 11 kişiden dördü 2001 sonu 2003 başı arasından Afganistan sınırında özgürlüğünden alıkoyulmuş daha sonra Guantanamo’ya gönderilmiş ve aşağı yukarı üç yıl orada tutulmuşlar. Diğer yedi kişi ise Irak’ta 2003’te tutuklandı ve suçlanmadan 2004’te serbest bırakıldılar, altı ay zorla özgürlüklerinde alıkoyulanlar altı ay “tutuklu” kalmışlar. Görüşülen 11 kişinin tıbbi değerlendirmeleri iki gün yoğun klinik görüşmelerle, tanı testleriyle yapıldı, bu tıbbi değerlendirmeler sağlık profesyonellerinin işkence ve kötü muameleyi kolaylaştırdığını ortaya koyuyor.

İşkenceye tanıklık etmek, başka bir işkence…

Raporda görüşülen “özgürlüğünden alıkoyulmuş kişiler”, Ebu Garip’tekilerin birbirlerinin gördükleri işkencelere tanıklık etmeye zorlandıklarını, birbirlerinin köpekler tarafından ısırıldığına, cinsel olarak aşağılanmanın çeşitli biçimlerine maruz bırakıldıklarına tanıklık ettiklerini, anal ilişkide bulunma taklidi yapmaya zorlandıklarını anlatıyorlar. Aktarılanlara göre hapishanede anal ilişkide bulunma taklidi yapmaya zorlanan erkekler 1,5 saat boyunca diğerlerini anal ilişkide bulunma taklidi yaparken izlemeye zorlandılar, “bu dinimizde günah, yalvarırız merhamet edin” diye yalvardılar.
Bir başka görüşülen kişi askerlerin orada tutulanları birbirine doğru ittiklerini, onlarınsa uzaklaşmaya çalıştıklarını, sorgucuların, ağabeyinin işkencesini kendisine izlettiklerini, ağabeyini başı kanlı, eli sargılı, çıplak ve mahrem yerleri bir bezle örtülü olarak kendisine gösterdiklerini anlatıyor. Anlatılanlar arasında “özgürlüğünden zorla alıkoyulanların” çıplak olarak bir piramit görüntüsü oluşturacak gibi birbirlerinin üstüne yatmaya zorlandıkları, birbirlerinin cinsel organlarına dokunacak pozisyonlarda durmaya zorlandıkları da var.

Taguba: Resmi bir özür gerekiyor

Dönemin ABD Ordusu Tümgeneral Antonio Taguba işkenceyi kabul eden bir asker olarak raporun girişinde şöyle diyor: “Bu rapor geniş olarak sistematik işkence rejimini, anlatılmamış hikayeleri anlatıyor. Bu hikayeler sözcüklerle yazılmadı, geride kalan insanların bedenlerinde ve zihinlerindeki yaşama kazındı. Ulusal onurumuz bu insanlık dışı, muamele ve işkenceyle zedelendi. Bu daha önce hiç suç işlememiş 11 kişi neden tutuklandıklarını bilmeden oraya götürüldüler, yaşadıkları harabiyeti Irak, Afganistan ve Guantanamo’daki insanların deneyimlerinden görüyoruz, hayatlarını yeniden kurmak için zor bir kavga veriyorlar. Ülkemizden bir resmi özüre gereksinimleri var. Bu insanlar uluslararası hukuk ilkelerine göre, ABD Anayasası’na göre adalet hakediyorlar.