Hanzala hâlâ 10 yaşında

Övgü Akgürgen

Naci El Ali, 1937’de Filistin’in Şecere köyünde dünyaya geldi. 1948’de her Filistinli gibi o da topraklarından sürüldü. Sürgün sonrası Lübnan’ın güneyindeki Sayda kenti yakınlarında Aynül Hilva mülteci kampına sığınarak hayatını kurtarabildi. Karikatür çizmeyi mülteci kampında öğrenen Ali, ilk denemelerini kaldığı kampın duvarında yaptı. Sırasıyla El-Hürriyet, Es-Siyase, Es-Sefir gazetelerinde çalışan Ali, kendini bir karikatüristten çok halkının davasına adamış bir isim olarak gördü.
Ali, 22 Temmuz 1987’de Londra’nın bir caddesinde kurşun yağmuruna tutuldu. En yakındaki hastaneye kaldırılan Naci El Ali’nin yaraları çok ağırdı ama o, savaşmaya devam etti. Ta ki, hasta bedeni 29 Ağustos’ta pes edene kadar. Ali’nin mücadelesi Londra’da bir hastane odasında son bulmuştu ama Filistinli mültecilerin ve Hanzala’nın savaşı devam etmekteydi.

Ali karikatürlerinin tümünde Hanzala isminde bir çocuk figürü çiziyordu. Bu çocuk, 10 yaşındaydı ve hiç büyümüyordu. Hanzala tüm çizimlerde saçları korkudan dikleşmiş, yalın ayaklı ve sırtı dönük bir haldeydi. Aslında Hanzala, Naci El Ali’nin yurdundan sürgün edildiği yaştaydı. Yani onun 10 yaşındaki haliydi. Hanzala kendini kısaca şöyle tanımlıyordu; “Ben Hanzala, babamın adı: Önemli değil. Annemin adı: Nakba (Filistinliler işgalin ardından Filistin topraklarında İsrail Devleti’nin ilan edildiği 15 Mayıs 1948′i Nakba yani büyük felaket günü olarak tanımlar.) Kız kardeşimin adı: Fatima. Ayakkabı numaram: Bilinmiyor. Çünkü ben hep yalın ayak dolaşırım.”

Barış geldiğinde yüzünü dönecekti

Peki Hanzala yüzünü bize ne zaman gösterecekti? Naci El Ali’nin tüm karikatürlerinde Hanzala’yı sırtı dönük çizmesinin sebebi, Ali’nin 10 yaşındayken Filistin’den ailesi ile birlikte sürgün edilmesi ve o zamandan beri barışın gelmesini beklemesiydi. Hanzala’nın sırtı bize dönüktü ama yüzü her zaman Filistin’e bakıyordu. O, Ali’nin yurdunda bıraktığı her şeyin sembolüydü. Hanzala’nın 10 yaşını geçebilmesi, onun Filistin’e dönebilmesine bağlıydı. Yüzünü görebilmemiz ise sadece Filistin’in değil tüm bölgenin özgürlüğüne kavuşmasına…