En küçük adam

Şu an saat 01:33. Açıkçası bu saatte yazı yazacak bir havada olmasam da, televizyonda gördüklerim karşısında sınırları zorlamadan birkaç şey söylemek istiyorum. Sınırları zorlamadan diyorum çünkü izlediğim şey neticesinde sakince bir şeyler yazıp çizmek gerçekten çok zor. Beyazıt Öztürk, çoğu yetişkin tarafından ‘’oğlumuz gibi görüyoruz’’ denilerek sevilen bir insan. Okan Bayülgen’in “kötü çocuk” olduğu dünyanın … Devamını oku

Sulukule’nin altı

Arkeologlar Derneği İstanbul Şubesi, 13 Ocak’ta yayınladığı “Sulukule’de Yenileme Projesi ve Arkeolojik Kalıntılar” başlıklı duyuruda şunu söylüyor:

Yıkımların ardından çok büyük bir hafriyat yapıldığı ve bu hafriyat içinde çok miktarda -olasılıkla Bizans Dönemi’ne ait- kırık mimari kalıntı parçaları bulunduğu gözlenmiştir. Bu kalıntı parçaları, bu alanda kültür varlıklarının açıkça tahrip edildiğinin kanıtlarıdır.”

Arkeologlar, bugüne kadar belediye görevlileri, inşaatçılar ve dozerlerden başkasının uğramadığı bu alanda yüzlerce yıllık kültürel eserlerin tahrip edildiğini söylüyor.

Dikkat ederseniz söz konusu tahribat, mevcut yapıların yıkımı esnasında yapılıyor. Gözle görülür, somut yapılar yok ediliyor. Peki ya görünmeyenler?

Söz konusu alan, İstanbul’un tarihi merkezinin son sınırlarını çizen -Theodosius- kent surlarının hemen dibinde. En düşük ihtimalle en az 1000 yıldır, kesintisiz yerleşim gören bir bölge.

Dahası da var: Bizans dönemi uzmanlarına göre, antik kaynaklarda ismi geçen, o bölgede bulunduğu bilinen ama kesin yeri tespit edilemeyen yapılar da büyük ihtimalle Sulukule’nin altında yatıyor. Örneğin İmparator Iustinos’un Deuteron Sarayı.

Sulukule’nin yasalarla da belirlenmiş bir statüsü var: Kentsel ve tarihi sit alanı. Kanunlara göre devlet, bu alanda saklı kültür varlıklarını tespit etmeden ve bunları koruyucu önlemleri almadan önce -klişe tabirle- buraya “bir çivi bile çakılamaz”.

Tüm bunların özeti işe şu: “Sulukule’de arkelojik araştırma ve kazı yapılması gerekiyor.”

Alanda şimdilik -sadece- toprak üstündekileri tahrip etmekle meşgul dozerler dolaşıyor.

Toprak altına ne olacağını yakın zamanda göreceğiz. Çünkü inşaat hazırlıkları tamamlandı.

Ayasofya yerinde. Sulukule nerede?

İstanbul 2010 Kültür Başkenti (AKB) resmi açılışı için, İstanbul’un dört bir yanı büyük etkinliklere sahne oluyor. Yarın, 16 Ocak Cumartesi akşamı, ses, ışık, müzik, tiyatro, İstanbul’un pek çok semtinde ayrı ayrı gösteriler var, AKB Ajansı’nın deyişiyle “2010 enerjisi İstanbul’a yayılacak…” Hazırlık çalışmaları 2000 yılında başlayan ve resmi olarak 2006 sonunda kesinleşen Avrupa Kültür Başkenti projesinin … Devamını oku

Kameramda cin var: Paranormal Activitiy

Paranormal Activity2007 yılında İsrail asıllı yönetmen Oren Peli tarafından çekilmiş, bağımsız bir korku filmi. Meraklısının “sokak”tan temin edip çoktan seyrettiği film Türkiye sinemalarında bugün gösterime giriyor olsa da, dünyada ikinci bir Blair Cadısı (Blair Witch) fırtınası kopartttı. El kamerasıyla çekilen korku filmi fenomenini yaratan Blair Witch Project, mütevazı bütçesiyle de takdir toplamıştı. (Bu seriyi Halka[The … Devamını oku

Medyanın güvencesi toplumdaki çoğulculuktur

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Miklos Harastzi’yi ağırladı. Avrupa AGİT bağlamında basın özgürlüğünün tartışıldığı “Medya Özgürlüğü” başlıklı konferans Hukuk Fakültesi İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin girişimiyle 13 Ocak Çarşamba günü Dolapdere Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde medya özgürlüklerinin hala çok … Devamını oku

Istanbul 2010 to be launched after lots of disillusionment

Karen Schewina “The greatest heritage we would transfer to 2010 proudly is gone forever”, states Halim Bulutoglu, member of the History Foundation of Turkey, in his resignation letter on 16th of November. He has his reasons to leave the Advisory Board (AB) of the European Capital of Culture (ECOC) Agency. One of them is the … Devamını oku

Trapattoni ve Kadir Topbaş

) Ne oldu o proje? Türkiye’nin önde gelen mimarları Topbaş’a cevaplarını basın yoluyla verdiler. Gelgelim Kartal Dönüşüm Projesi, dünyaca ünlü Mimar Zaha Hadid’e verildi. Peki, Topbaş’ın deyişiyle “şehri turizm merkezi haline getirecek” 2006 yılında çizilen o projeye ne oldu? Cevabı, MilliyetEmlak ekinin 25 Aralık 2009 tarihli “Kartal neden dönüşemedi” başlıklı haberinden alıyoruz: “(…) Zaha Hadid’in … Devamını oku

Miklos Haraszti canlı yayında…

İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Medya Özgürlüğü” konferansı aşağıdaki linkten canlı olarak yayınlanıyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusü Mahkeme Salonu’nda gerçekleştirilen Konferansta Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT/The Organization for Security and Co-operation in Europe-OSCE) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Miklos Haraszti konuşuyor. AGİT Medya Özgürlüğü Temsilciliğine 10 Mart 2004 tarihinde atanan Miklos … Devamını oku

Bir yılda ‘one minute’

İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon’un Türkiye büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u kendinden daha alçak koltuğa oturtmasıyla doruğa tırmanın Türkiye-İsrail gerginliğinin ayak sesleri, aslında geçtiğimiz yıl yaşanan “one mnute” olayından beri duyuluyordu.‘One minute krizi‘nin ardından bir türlü normalleşemeyen iki ülke ilişkileri arasındaki gerginliğin özellikle Ekim ayından beri tırmandığı görülüyor. Kurtlar Vadisidizisinde İsrail Gizli Servisi Mossad’ın kötü gösterilmesi … Devamını oku

Yoksula hırsızlık caiz midir hocam?

İngilitere’de Londra’nın 355 kilometre kuzeyindeki Kuzey Yorkshire adlı kasabada papazlık yapan Tim Jones’un açıklamaları geçtiğimiz günlerde ortalığı karıştırmış, yoksulluk ve hırsızlık ekseninde büyük bir tartışma yaratmıştı. Anadolu Ajansı’nın 22 Aralık 2009 tarihli haberine göre Jones, ihtiyaçlarının ötesine geçmemeleri halinde yoksulların büyük alıveriş merkezlerinden mal çalmalarının anlayışla karşılanması tavsiyesinde bulunuyordu. Jones, daha sonra eleştirilere neden olan … Devamını oku