Nur Niyaz Bildik
nbildik@medyakronik.com
Fokurtuya ilk gidişinizde sizi karşılayan heykellere hilkat garibeleri gibi bakmadan edemiyorsunuz. Girişteki tonton aşçı heykelinin hemen yanında dikilen devasa Atatürk heykeli kafanızı kurcalayadursun, Anıtkabir’in meşhur aslanlı yolundan çalınmış gibi duran minyatür aslan, demir zırhlı şövalye, elinde gitarıyla Elvis Presley ve ellerine tutuşturulmuş nargilelerle Blues Brothers nargileci anlayışınızı yıkıma uğratıyor…
Ancak meraklısına kötü bir haber: Heykeller Fokurtu’nun Ankara’da açılan yeni şubesine götürülecek. İstanbullular ise yeni sürprizlere hazır olsun. Daha önce “hayvanat bahçesi” ve çocuk parkıyla bizleri bir an için İstanbul dışında hissettiren bu yerde, bakalım ne gibi değişiklikler olacak?
Fokurtu’nun başka enteresanlıkları da var. Malum, lig maçlarında ağzına kadar dolan kafeleri biliyoruz. Son zamanların modası ise Kurtlar Vadisi’ni topluca izleme kültürü. İşte bu günler için kendinizi ister arkadaşlarınızla ev ortamında hissedin, isterseniz topluca maç ruhunu içkinleştirin diye çeşitli bölümler düşünülmüş: Toplam 12 adet kamelya evi dışarıdan kapatılıp içine klima döşenerek dört mevsim ev havasına bürünüyor. Özellikle yazın çok talep gören bu evler için önceden rezervasyon yaptırmanız şiddetle tavsiye ediliyor. İki dönümlük arazi üstüne kurulu kafenin salon bölümünün yanı sıra kışın kapatılan bir de büyük bahçesi var.
Fokurtu Nargile’de, aynı zamanda bir restoran, internet kafe ve okey salonu mevcut. ADSL hizmetinin yanı sıra 30 adet LCD ekran televizyonla istediğinizi izleme özgürlüğünüz de var.
Üyelik sistemiyle de kafenin indirimlerinden yararlanırken, şahsınıza ait bir nargile takımınız da oluyor.
Bütün bunlar bir yana kafeyi daha çok aile salonu gibi düşünmenize neden olan bazı özellikler var: Nargilecinin müdavimleri tabiri caizse “meslek sahibi.” Doktorlar, gazeteciler, dizi oyuncuları, şarkıcılar, mühendisler, öğretmenler ve hatta cami hocaları, belediye başkanları… Bu konuda oldukça seçici davrandıklarını söyleyen işletmenin sahiplerinden Meltem Akşahin, insanları birbirine kaynaştırmak için hayli çaba sarf ediyor. Başında türbanı ve “ağır abla” tavırlarıyla herkes tarafından büyük saygı görüyor, ancak iş okey oynamaya gelince saygının yerini eğlence alıyor. Meltem Akşahin’in kendisi de sıkı bir nargileci, “İlk zamanlar eşim İlhan’a çok kızıyordum, akşam eve geldiğinde çok kötü nargile kokuyordu. Beni de nargileye alıştırdı ama şimdi bıraktıramıyor” diyor.
Fokurtunun çalışanları ise çok özel; down sendromlu garsonlar bu yerde topluma kazandırılmış. Ailelerinin teklifini geri çeviremeyen İlhan Akşahin, şimdi “yeni çocukları”ndan çok memnun. Sıradan garsonlardan çok daha akıllı olduklarını dile getiren Akşahin çalışkanlıklarını da öve öve bitiremiyor. Yalnız bu aralar hava soğuk olduğundan çalışmalarına da ara verilmiş. Bu sebeple hepsini bir arada görmek mümkün değil.
Fokurtu ailesinin en önemli eğlencesi de burada çalışan Atilla ve Aziz’in tikleri. Atilla, üzerine yağ sürülmüş gibi yapınca saatlerce üstünü silerken, Aziz “limon” lafını duyunca yüzünü şekilden şekle sokuyor, hatta çok sinirlenirse elinde ne var ne yoksa fırlatıp atıyor.
Bir de kafenin falcısı Günay var, müşterileri kuyruk oluşturan bu kadına mutlaka fal baktırın. Sadece onu dinlemek bile ayrı bir eğlence, çünkü fincana bir kez olsun bakmadan sizi size anlatabiliyor.
Merak edenler için tarif edelim, Fokurtu, Acıbadem Tepe Nautilus’u geçtikten sonra Bağlarbaşı’na giden yol üstünde, çoğunlukla bakıp da göremediğimiz, aslında gözümüzün önünde duran bir yer. Açık adresi ise şöyle:
Koşuyolu Mahallesi, Koşuyolu Saraçlar Çeşme Sokak No:71 Kadıköy.
Tel: 0216 327 01 22.