Kitaptan filme, filmden sahalara: Quidditch

Beyaz perdeye de aktarılan Harry Potter serisinde, büyücülerin uçan süpürgeler üzerinde oynadığı Quidditch oyunundan esinlenerek yaratılan Muggle Quidditch Türkiye’de de oynanmaya başladı. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nden (ODTÜ) bir grup öğrencinin kurduğu Muggle Quidditch Topluluğu bu ilginç oyunu Türkiye’de ilk oynayan grup oldu.  Kitapta anlatılandan farklı olarak, sadece uçamayan süpürgeler kullanılan oyun, kısa sürede üniversiteler arasında hızla popülerleşti. Şu an Avrupa, Amerika ve Avusturalya'da da oynanan oyunla ilgili kendi federasyonlarının düzenlediği quidditch turnuvaları dahi bulunuyor.

Federasyonu da var

Harry Potter serisinin büyüleyici dünyasından esinlenilen ve genellikle üniversite öğrencileri arasında yaygın bir spor olan Muggle Quidditch, 2005 yılında Amerika’nın Vermont eyaletinde Middleburry Üniversitesi’nde bir grup öğrenci tarafından geliştirildi. Kısa sürede popülerleşen ve 2007’den itibaren turnuvalar düzenlenmeye başlayan oyunu resmileştirme yolunda atılan en önemli adımlardan biri ise 2011’de Uluslararası Muggle Quidditch Federasyonunun kurulması. Geçen Nisan ayında yapılan son Dünya Kupası maçlarında 60 üniversiteden takımlar yarıştı.

ODTÜ Muggle Quidditch grubunun kurucu üyelerinden Canan Türkmen, arkadaşlarıyla öylesine konuşurken ortaya çıkan bu oyunun oynama fikrinin bir anda gerçekleştiğini belirterek, “Bir logo hazırladım ve ODTÜ’deki Spor Müdürlüğü’ne başvurdum ve şimdi de oyunu oynuyoruz. Amacımız dünyanın diğer ülkelerindeki gibi oyunun yaygınlaşması ve Türkiye’de de resmi statü kazanması” diyor.  Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Gelişmekte Olan Spor Branşları Federasyonu’na başvuru yapmaya hazırlandıklarını anlatan Türkmen, Uluslararası Muggle Quidditch Federasyonu’na da başvurarak lisanlı resmi bir takım olmak istediklerin söyledi.

Süpürgeler uçamıyor ama…

Muggle Quidditch’in kitapta anlatılanlardan bir kaç farkı var. Süpürgeler uçamıyor ama oyunda zorunluluk. Bludger ile vurulan oyuncu kendi takımının çemberine dokunana kadar oyun dışı kalıyor. Altın Snitch ise oyunda tarafsız biri tarafından canlandırılıyor. Sarı bir çorabın içine konan tenis topu ile oynanıyor. Çorabı şortunun arkasına sıkıştıran oyuncu sahaya oyunun 10. Dakikasından sonra giriyor. Altın Snitch’in oyuna dahil olmasıyla arayıcılar sahaya girebiliyor. Arayıcılar altın Snitch’ e fiziki bir müdahale edemeden sadece topu yakalayabilir ancak Snitch’i canlandıran tarafsız oyuncunun böyle bir sınırı yok. Buna rağmen Muggle Quiddtich sporunda ciddi bir sakatlık yaşanmamış.

Oyunun en ilginç özelliklerinden biri “minimum 2” kuralı. Bu kurala göre bir takımda en az iki kişi kendini diğer oyunculardan farklı bir cinsel kimlik ile tanımlıyor olmalı. Altı kişilik takımda en az iki kız veya takımın hepsi aynı cinsiyette ise en az ikisinin diğerlerinden farklı bir cinsel kimliği olması gerekiyor. Türkmen, bu kuralın oyunun felsefesinde önemi yer tuttuğunu belirterek, “Farklı bir oyun Muggle Quidditch. Tek tipleştirilmiş spor kültürünü yok etmek, sporda farkındalık ve yaratcılığı teşvik etmek gibi amaçları olan bir oyun. Spor, erkek egemen yapıya sahip. Bu oyun ise sadece kadın-erkek değil bütün kimliklere açık. Derdimiz kendini kadın-erkek cinsiyet sistemini kullanmayan ve ötekileştirilien ve toplum dışına itilen diğer kimliklere de yer sağlamak” diyor.

Havada “basketbol”: Quidditch
Quidditch oyunu Harry Potter kitaplarında anlatıldığına göre iki takımdan yedişer oyuncu ile oynanıyor. Basket topuna benzer bir topa Quaffle deniyor ve iki takımda da üçer kişi kovalayıcı pozisyonunda bu topu birbirleri arasında paslayarak karşı takımın çemberinden geçirmeye çalışıyor. Çemberden geçirilen top 10 puan oluyor. Çemberlerin önünde bunu engellemek için tutucu pozisyonunda biri var. Yalnız, kovalayıcıların önündeki tek engel tutucu değil. Tutucu dışında kovalayıcıların sayı yapmasını engellemek için her takımda ikişer kişi vurucu pozisyonunda bulunuyor. Quaffle dışında Bludger denen iki topla oynayan vurucular, yakartop mantığındaki gibi Bludger’lar ile kovalayıcıları vurmak ile görevli. Oyunun bir skor sınırı veya süre sınırı yok. oyunu bitirenler arayıcı pozisyonunda oynayan oyuncular. Her takımda bir arayıcı altın snitch denilen uçabilen, gözle görülmesi zor küçük bir topu yakalamak zorunda. Altın snitch yakalanana dek oyun devam edilebilir. Altın snitch 150 puan değerinde ve çoğunlukla snitch’i yakalayan takım arada çok büyük bir puan farkı olmadıkça maçı kazanıyor.

Kansere karşı alışveriş!

Kansersiz Yaşam Derneği’nin kanserde erken teşhisi vurgulamak ve kanser hastalarına destek sağlamak amacıyla organize ettiği “Alışveriş Yaşa-TIR” şenliği,  İstanbul Shangri La Bosphorus Oteli’nin Balo Salonu’nda gerçekleşti.

Kansersiz Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dida Didem Kaymaz, kendisi gibi kanser hastalarına destek sağlamanın yanında hastalığa yakalanmama konusunda da farkındalık yaratabilmek için çalıştıklarını söyledi. Bu konuda kanserde erken teşhisin önemini vurgulayan eğitim ve organizasyonları arttırmayı planlayan Kaymaz ünlülerin derneğe duyarlılıklarından oldukça memnun.

Organizasyona 86 marka katıldı. Markaların yanısıra, ünlüler de kampanyaya bağışlarıyla destek verdi. Projenin amacına ulaşabileceğine inandığını belirten Oyuncu Pınar Altuğ,  böyle hassas ve önemli bir projede yer aldığı için mutlu olduğunu söyledi.

Konserde giydiği kostümleri kendi kurduğu stantta satışa sunan Sanatçı Bengü, bu proje sayesinde sosyo-ekonomik durumu iyi olmayan kanserli vatandaşlara ulaşabilmenin ve bu duruma farkındalık yaratmanın büyük bir adım olduğunu belirtti.

Ünlülerin kendi kurduğu standlar dışında Kansersiz Yaşam Derneği tarafından kurulan “Ünlülerimizden Gelenler” standında sanatçı ve sporcu ünlülerin gönderdiği eşyalar ayrıca satışa sunuldu. Gelirlerin tamamı derneğe bağışlanan ve aralarında, Arda Turan’ın Milan’a gol attığı maçta giydiği kramponları, Atletico Madrid imzalı forması, Hakan Şükür’ün imzalı Galatasaray forması, Demet Akbağ’ın Eyvah Eyvah filminde giydiği kostümleri, Nilüfer’in klibinde giydiği elbisesi gibi birçok eşya bulunuyor.

Ayrıca Dilek Hanif ve Bahar Korcan'ın derneğe bağışladığı tasarımları, Galatasaray Kadın basketbol takımı kaptanı Işıl Alben'in forması, Muhteşem Yüzyıl ekibinden “Hürrem Sultan'ın tacı”, Emre Altuğ, Çağla Şikel, Nilüfer, Burak Özçivit, Saba Tümer, Esra Erol, Mustafa Ceceli, Fatih Terim, Hülya Avşar, Burcu Esmersoy, sunucusu Oylum Talu, Mancini, Fenerbahçeli kadın NBA oyuncusu Angel Mccoughtry ile birçok ünlü sanatçı ve sporcunun derneğe verdiği kişisel eşyaları “Yaşa-TIR” projesi yararına satışa sunuldu.