Terör tanımı yoruma yol açmamalı

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz, Türkiye’deki ifade özgürlüğü konusunda Avrupa Parlamentosu'nun kaygılı olduğunu söyledi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden siyaset bilimi dalında fahri doktor ünvanı alan Schultz, tören öncesinde HaberVs’nin sorularını yanıtladı.

Schulz, Türkiye’de yüzden fazla gazetecinin tutuklu yargılanması üzerinde hassasiyetle durduklarını dile getirerek Türkiye'deki görüşmeleri sırasında bu konudaki görüşlerini yetkililere aktardığını söyledi.

KCK davasında tutuklanan gazetecilerle ilgili olarak da Türkiye'deki  davalarla ilgili tek tek bilgi sahibi olmadığını belirten Schulz, hak ihlallerinin önlenmesi için terör tanımının yoruma yol açmayacak kadar açık hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Martin Shultz, Türkiye’de yargının hükümet ve polisin etkisinde kaldığı iddialarının da yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde ele alınması gerektiğini söyledi. İfade özgürlüğünün engellendiği konusundaki kuşkuların AB-Türkiye arasındaki görüşmeleri bloke edebileceğine dikkat çeken Schulz, güvenlik güçlerinin kendini yargıç yerine koymasının da son derece tehlikeli olduğunu vurguladı.

Yaşam için 'afet riski'

Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşması üzerine meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Beşiktaş'taki İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde toplarak, hazırladıkları ortak deklerasyonu okudu. Eylemde bulunanlar, yasanın insan değil mekân odaklı olduğunu ve anayasayla korunan barınma hakkını tehdit ettiğini savundu.

Yasayı eleştirenler tarafından “dozer yasası” olarak isimlendirilen kanun, depreme dayanıklı olmayan binaların yıkılıp, yerlerine yenilerinin yapılmasını öngörüyor. Sivil toplum kuruluşları orman, tarım, mera, kıyı ve koruma alanlarının da bu yasaya dayanarak kentsel dönüşüme sokulabileceğini savunuyor.

Kültürel ve tarihi varlıkların korunmasını amaçlayan kanunla çeliştiğini belirten eylemciler, yeterli tanımlamalar yapılmadan, koruma kavramı ve korumacı yasalar devreden çıkarılarak hazırlanan bu kanunun, arkeolojik ve kültürel mirasın kaybolmasını sağlayacağı görüşünde.

Cihan yahut adalet

Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül’e (24) “Puşi davası” olarak da bilinen davada 11 yıl 3 ay hüküm verilmesi, İstiklal Caddesi’nde gerçekleşen geniş katılımlı yürüyüş eylemiyle protesto edildi.

Kırmızıgül, 20 Şubat 2010’da İstanbul Çağlayan’da boş bir markete düzenlenen molotof kokteyli saldırısına katıldığı gerekçesiyle, bir durakta otobüs beklerken gözaltına alınmış, delil yetersizliği ve polislerin çelişkili ifadelerine rağmen tutuklanmıştı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 25 ay tutuklu devam eden yargılasımanın ardından 23 Mart’ta alınan ara kararla tahliye edilmişti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hükmü, Yargıtay’a intikal edecek.

İstiklal Caddesi’nde kararı protesto edenler, HaberVs mikrofonlarına konuştu. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Mehmet Karlı karar için “Yargı Cihan Kırmızıgül’le değil hukukla, insan haklarıyla ve adaletle dalga geçti” diyordu.