Krizin ibresi Eylül’ü gösteriyor

Mustafa Sönmez ABD’de başlayan ve tüm ülkelere belirli derecelerde yansıyan finansal krizin üstünden tam bir yıl geçti. Krizin boyutları ve yaygınlığı, bitti bitecek, v yapıp çıkacak, belki de U yapıp çıkar diyen iyimser öngörüleri yerle bir etti. Şimdilik 400 milyar dolarlık bir zararı sineye çeken ABD ve Avrupa’daki finans kuruluşlarının toplam zararının gerçekte nereyi bulacağı … Devamını oku

Gelecek yaz da keneyle geçecek

Nazlı Hazal Tetik Bu zamana kadar pek ilgi çekici olmayan ancak özellikle 2002 senesinden sonra Tokat’tan başlayarak İç Anadolu’da keneler aracılığıyla hakimiyet kuran Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) her geçen gün can almaya devam ediyor.Yalnızca bu sene 500’den fazla kişi bu virüs sebebiyle hastalandı ve şu ana kadar da 40’ın üzerinde kişi hayatını kaybetti. Her … Devamını oku

Darbe soruşturulacak. Soruştur!

Medyakronikinfo@medyakronik.com Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek’e ait günlüklerde anlatılan ve kapatılan Nokta Dergisi’nin haberleştirdiği “Darbe Günlükleri”ne ilişkin Genelkurmay Askeri Savcılığı soruşturma başlattı. Askeri Savcılık, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Zekeriya Öz’den, soruşturma kapsamında halen tutuklu bulunan zanlılardan emekli orgeneraller Hurşit Tolon ve Şener Eruygur’a ait bilgi ve belgeleri istedi. Askeri savcılık nihayet harekete geçti … Devamını oku

Modern Devletin Doğası ve Müdafaası

Rifa’at Ali Abou-El-Haj, Modern Devletin Doğası: 16. Yüzyıldan 18. Yüzyıla Osmanlı İmparatorluğu Çev: Oktay Özel, Canay Şahin, Ankara: İmge Kitabevi, 2000. Osmanlı İmparatorluğu tarihi çalışmaları genellikle iki izlek üzerinde cereyan edegelmiştir. Osmanlı’yı dönemindeki birçok devlet gibi çevresiyle ve içerisiyle dinamik bir yapı olarak etrafıyla benzer özellikler gösteren ve yakın tarihsel süreçler yaşayan bir devlet olarak … Devamını oku

Bilmeceye dönen dava: Danıştay saldırısı

Ergenekon soruşturmasının tamamlanan bölümüne ilişkin hazırlanan iddianamede, sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanmasının da yer aldığı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin tarafından açıklandı. Ancak Danıştay’a saldırı davası görülürken hem sanıkların hem de Cumhuriyet Gazetesi avukatlarının soruşturmanın bu yönde genişletilmesi talebi her seferinde, “sonuca etki etmeyecek” gerekçesiyle reddedilmişti. Cumhuriyet Gazetesi’nin avukatı … Devamını oku

Suçu kanıtlanana gün yüzü yok

Medyakronikinfo@medyakronik.com Ergenekon soruşturmasının iddianamesi tamamlanan ilk bölümünde sanık olarak yer alanlar silahlı terör örgütü kurmaktan darbe girişiminde bulunmaya dek bir çok konuda suçlandı. 48’i tutuklu 86 sanıktan kimisi terör örgütü yöneticisi sıfatıyla iddianamede yer alanlar yöneltilen suçlamaların tümünden, diğerleri ise üzerilerine atılı suçlamalardan yargılanacak. 2 bin 455 sayfalık iddianamede sanıklar için istenen ceza ise “ağırlaştırılmış … Devamını oku

Burjuva rasyonalizminin milli mümessili Yusuf Akçura

Osmanlı İmparatorluğu’nun son yılları, Cumhuriyetin kuruluşu ve bu temelli bir milli devletin teşekkülünü anlamak bakımından oldukça önemli bir süreci ifade ediyor. İmparatorluğun bütünlüğünü korumaya dönük birtakım politikalar önerilirken bunlardan en öne çıkanı ve Fransız Devrimi’nin de etkisiyle dönemin ana akımı olan belli bir etnisite temelli milli devlet görüşü Cumhuriyete giden yolun en önemli sacayağını teşkil … Devamını oku

Son İnsan ve Khõra

Maurice Blanchot, Son İnsan Çev: İsmail Yerguz, İstanbul: Kabalcı Yayınevi, 2008. Foucault, Kelimeler ve Şeyler’de insanın yakın tarihli bir icat olduğunu bildirir. Maurice Blanchot’un kesintisiz konuşması ise, bütünlüklü bir “sen” karşısında aldığı suskunluk konumunu genişleterek, Son İnsan’da da sürüyor. Son İnsan, Blanchot’un Hegel’le ve Hegelci aufhebung’la hesaplaşması üzerine düşünen okur için son derece yol açıcı, … Devamını oku

Yazının karanlığında Blanchot: Öle(siye)-yazmak

Barış Aydın “Ben tuzağım…”Maurice Blanchot “Ben dinamitim.”Friedrich Nietzsche Elias Canetti, İnsanın Taşrası’nda, yazının deneyimlediği uç(urum)ların okur’un salahiyeti için yazar tarafından “işaretlenen” yerler olduğundan söz eder. Bu yerlere gidebilecek denli gözükaralığın Canetti’nin “has yazar” tanımında önde gelecek bir özellik olduğu söylenebilir. Ya Canetti, o uçurumları bizzat yaratabilecek, deneyimleyecek ama bu patikanın tekinsizliğini okur için azaltmaktan, ayak … Devamını oku